 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1991/1423
K: 1991/3921
T: 11.06.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 7. Ticaret Mahkemesince verilen 27.11.1990 tarih ve 566-953 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı iflas idaresi vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 11.06.1991 gününde davacı avukatı Emine Rişvanoğlu ile davalı asil Ziya Estaş gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı asil ve taraf avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu karar dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı iflas idaresi memuru tasfiyesiyle görevlendirildiği bankanın 06.06.1983 tarihli genel kurul toplantısında esas sermayenin (1.750.000.000) TL.'den (5.000.000.000) TL.'sına çıkarılmasına karar verildiğini, bu kararın tescil ilan edildiğini, banka ortaklarından olan davalının da rüçhan hakkını kullanarak (324.000.000) TL. nominal değerde yeni pay alma için iştirak taahhüdünde bulunduğunu ve bunun 1/4'ini ödediğini, daha sonra banka yönetim kurulunun 16.10.1983 tarihli kararıyla sermaye taahhütlerinin ikinci 1/4'i için apel çağrısında bulunduğunu, bilahare 12.03.1986 tarihi itibariyle bankanın iflasının açıldığını, iflas idare memurlarının taahhüt edilen sermayenin bakiye 1/2'sinin ödenmesi için de apel çağrısı yaptığını, davalının bu çağrılara rağmen sermaye taahüdünün 3/4'ünü oluşturan (243.000.000) TL'yı baliğ olduğunu ileri sürerek mezkur meblağın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında müvekkilinin sermaye arttırımı nedeniyle çıkarılacak paylar için iştirak taahhüdünde bulunmadığını, kaldı ki sermaye arttırımı hakkında TTK.nun 392. maddesine ve anasözleşme hükümlerine uyulmadığından ortada geçerli bir sermaye arttırımından söz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davalıya izafe olunan 26.08.1983 tarihli iştirak taahhütnamesindeki mezkur imzanın davalıya ait olmadığı uzman bilirkişi raporuyla saptandığı, bu durumda davalının apel borcundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı iflas idaresince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılarak kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı iflas idaresi vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı iflas idaresi vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacı vekili gelmediğinden duruşma vekili ücreti tayinine yer olmadığında, 7700 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubuyla temyiz edenden alanmasına, 11.06.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.