 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1991/1369
K: 1991/2788
T: 03.05.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Pendik Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'ne verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar vekilleri tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili; davalı kooperatifin üyeliğinden ihraç edilen müvekkilinin mahkeme kararıyla üyeliğinin tekrar tanınmasına rağmen davalı kooperatifin müvekkilinin yerine diğer davalıya kura çekimine iştirak ettirerek ona bir daire tahsis ettiğini, bunun doğru ve yasal olmadığını ileri sürerek davalı kooperatif yönetim kurulunun diğer davalıya tahsis edilen dairenin müvekkiline ait olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili; davacının ihracı nedeniyle diğer davalının kuraya iştirak ettirildiğini, işlemlerde bir usulsüzlük bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Ahmet Hacı vekili, müvekkilinin üyeliğinin davacıdan eski olduğunu müvekkili bakımından verilen ihraç kararının da iptal ettirildiğini, kooperatifin hatası bulunsa dahi müvekkilini bağlamayacağını, müvekkilinin yeni üye gibi gösterilmesine rağmen eski üyelerden olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ilgili dava dosyaları ve davalı kooperatif defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi inceleme raporuna nazaran davalı Ahmet'in üyeliğe kabul ve kura çekimine iştirakinin davalı kooperatifin muvazaalı işlemleri sonucu gerçekleştiği, davacının hakkının korunmayı gerektirdiği gerekçesiyle davaya konu dairenin davacıya teslimine taraflar arasında doğan muarazanın men'ine karar verilmiştir.
Kararı davalılar temyiz etmişlerdir.
Davacı, davalılardan Özlem Kent Yapı Kooperatifi'nin ortağı olduğunu ve bu kooperatifin yaptığı meskenlerden A-1 Blok, kat 5, No:15 de kayıtlı dairenin kendisine teslimini istemiş bulunmaktadır.
Davalılardan Ahmet Hacı S. ise, adı geçen kooperatifte davacıdan önce ortak bulunduğu ve dairenin kura sonucu kendisine düştüğünü savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, davalının 16.2.1982 tarihinde davalı kooperatifin ortağı olduğu ve davacının ise 30.8.1985 tarihinde ortaklığa kabul edildiği ve sonradan davalı Ahmet'in iki kez ihracına karar verildiği ve Ahmet'in ihraç kararlarının iptaline karar alındığı ve böylece önceki ortaklığının tanındığı anlaşılmıştır.
Bir kooperatif ortağının ihracından sonra bu ihraç kararının mahkemece iptali ile kesinleşmesi sonucu ihraç edilen ortak kendiliğinden kooperatif ortağı olur.
Kooperatifin kesinleşen mahkeme kararı üzerine yeniden ortağı kooperatife bir kararla alması söz konusu değildir. Eğer böyle bir karar alınmışsa, bu karar yenilik doğuran bir karar olmayıp ancak bir durumun saptanması sonucunu oluşturabilir. Davalı ortak Ahmet kendisine ait ihraç kararının iptalini istemiş ve mahkemece ihraç kararı iptal edilerek kesinleşmiş olduğuna göre, davalı Ahmet'in ortaklığa yeniden alınması söz konusu olmaksızın bu davalının kendiliğinden kooperatifin ortağı olduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda, davalı Ahmet için kooperatifin 21.11.1986 tarihinde yeniden ortaklığa almış gibi karar vermesi gereksiz ve sonucu etkilemeyen bir karardır.
Açıklanan bu duruma göre, davalı ortak Ahmet, davacı Ali'den önce kooperatife ortak olmasına ve davalı ortak Ahmet'in ihracı ile bu ortağın ihraç kararını iptal ettirmesi sonucu önceki tüm haklarının avdet etmiş bulunmasına, davalı Ahmet'in kooperatifçe yeniden ortak gibi kabulü ve buna göre yerel mahkemece hüküm tesisi doğru görülmemiş davanın reddine karar verilmek üzere hükmün davalı Ahmet yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının davalı Ahmet yararına BOZULMASINA, 3.5.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.