 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1991/1322
K: 1991/1633
T: 08.03.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : (İ.Ö.), (M.S.), (E.E.K.) ile (........) A. Şti. araındaki davadan dolayı Ankara Asliye 5. Ticaret Mahkemesince verilen 8.6.1990 gün ve 246-200 sayılı hükmü onayan dairenin 28.12.1990 gün ve 5569-8460 sayılı ilamı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi, isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, birleştirilerek yürütülen davada, müvekkillerinin davalı A.Ş.nin (c) grubu uyarınca, şirket süresi ile ilgili 6. maddesinin ve bu arada 7, 8 ve 25. maddelerinin değkiştirilebilmesi için hissedarların % 95 müsbet oyunun gerektiğinin açık olarak belirtilemsine rağmen, 25.11.1989 tarihli olanağan genel kurulu toplantısında, % 53 müsbet oyla anasözleşmenin 6. maddesinde şirket süresi 10 yıl olduğu halde 99 yıla çıkarıldığını ve yine 22. maddesindeki 6, 7 ve 8. madde ile 29. madde için aranan % 95 müsbet oyh nisabına ilişkin hükmün tamamen kaldırıldığını, bu genel kurulda alınan kararla ana sözleşmenin 22. maddesinde belirtilen müktesep hakkın, TTK.nun 385. maddesine aykırı olarak, ihlal edildiğini, müvekkillerinin karara muhalif kalarak, bunu genel kurul tutanağına geçirdiklerini, iddia ederek ana sözleşmenin 6, 22. maddelerini değiştiren 25.11.1989 tarihli genel kurul kararının ve geçici tescillerinin iptaline karar ver ilmesin idava etmişlerdir.
Davalı vekili, TTK.nun 388. maddesinde yapılan yeni değişikliklerin emredici netilek taşıdığını, bu nedenle anasözleşme hükümlerinin uygulama kabiliyeti kalmadığını, azınlığın iyiniyetli olmadığını, fesih ve tasfiyenin şirket yararına aykırı olduğunu,l yapılan değişikliğin iyiniyet kurallarına ve ortakların yhararına uygun olduğunu, savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekillerinin temyizi üzerine hüküm dairemizce onanmıştır.
Davacılar vekilleri karar düzeltilmesi isteminde bulunmuşlardır.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre davacılar vekilinin HUMK.nun 440. kmaddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtivaetmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenler dolayı davacılar vekilinin karar düzeltem isteğinin HUMK.nun 442. maddesi gereğince REDDİNE, eksik alındığı anlaşılan 7.800 lira karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK.nun 442/3. mad de hükmü uyarınca takdiren 15.000 lira par cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 8.3.1991 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Daire bozma kararı hukuki yönden ve ilkeler bakımından doğrudur. Ancak, temyiz incelemesi sırasında, 20.6.1986 günlü genel kurul tutanağının 2. sahifesinde ve gündemin 5. maddesinin değiştirilmesine ilişkin görüşmelerde, anasözleşmenin değiştirilmesi ve şirket sermayesinin arttırılması için anasözleşmenin 7/son ve 22/2 maddelerinde öngörülen şirket hissedarlarının % 95'inin o yönde oy kullanmaları gerektiğine ilişkin hükmün, şirket sermayesinin en az % 95'ini temsil eden pay sahiplerinin olumlu oy vermeleri şeklinde, yani paydaş sayısına göre değil sermaye payına göre uygulandığı görülmektedir.
Bundan da şirketin ve ortakların, yasaya aykırı yazılmış olmasına rağmen, yasaya uygun yorumlayıp uyguladıkları, diğer bir ifade ile, bu maddeler hükümlerini "sermayenin % 95'ini temsil eğden ortakların olumlu oyu" şeklinde anladıkları ve kabul ettikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda BK. 18. maddesine uygun olarak tarafların bu maddeler hükümlerine verdikleri bu gerçek anlama değer vermek ve maddeleri bu yönde yorumlamak hukuken zorunlu hale gelmektedir.
Ancakk karar düzeltem dilekçesinin 6. bendinden ve temyiz dilekçesinin 2/bb maddelerinden, davacıların şirket süresinin değiştirilmesi ve sermaye arttırımı kararlarına karşı olmadıkları, anlaşılmaktadır. Davacıların esas karşı oldukları husus, anasözleşmenin 22/2. maddesinin değiştirilmesi keyfiyetidir.
Bu durumda davacıların anasözleşme 22/2. maddesine ilişkin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile hükmcün bu nedenle bozulması, süre uzatımı ve sermaye arttırımı kararlarına ilişkin istemlerinin, açıklanan nedenle, reddi yönünde karar vermek gerektiği kanaati ile çoğunluğun red kararına karşıyım.