 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/84
K: 1991/1262
T: 25.02.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Kadıköy Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16.11.1989 tarih ve 196-754 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin 1.9.1978 tarihinden bu yana davalı kooperatifin ortağı bulunduğunu, davalı kooperatif yönetim kurulunun ferdi mülkiyete geçiş aşamasında müvekkilinin eşinin konutu bulunduğundan bahisle müvekkilini kooperatiften ihraç ettiğini oysa müvekkilinin üye olduğu tarihte eşinin iskan ruhsatı verilmiş bir konutu bulunmadığını ve ana sözleşmede de sonradan konut sahibi olunmasının ihraç nedeni olarak kabul edilmediğini ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, konut inşaatlarının tamamlanmasından sonra SSK.nun yazısı üzerine davacının eşinin oturmaya elverişli konutunun bulunduğunun anlaşıldığını, davacının girişte bu hususu saklamış olduğunu zira davacının eşine ait konutun bulunduğu apartmanla ilgili iskan müracaatını 11.8.1978 tarihinde yapıldığını, bu tarihte konutun iskana açılmış bulunduğunu ve idarece 18.9.1978 tarihinde iskan ruhsatının verildiğini, davacının üyelik tarihinin ise 1.9.1978 olduğunu, kooperatif sözleşmesinin "ortak olamayacaklar" başlıklı 8/a maddesinin "kendilerinin, eşlerinin veya velayetleri altındaki çocuklarının yurt içinde oturmaya elverişli bir konutu olanlar (tutulamayacak derecede harap ve yapı kullanma izni verilmeyen binalar konut sayılamaz "hükmünü" ortaklıktan çıkarılma" başlıklı 14/b maddesinin ise "ortak olabilecek ve olamayacaklarla ilgili 7 ve 8. maddelere rağmen, gerçeği gizleyerek kooperatife girmiş oldukları anlaşılanlar.. ortaklıktan çıkarılabilirler" hükmünü taşıdığını, bu hükümler nazara alındığında iskan raporu verilmeye elverişli konuta sonradan iskan raporu verilmesini sonuca etkili bulunmadığını, bizat davacı tarafından verilen emlak alım vergisi beyannamesinden konutun 1977 tarihinde bitirildiğinin anlaşıldığını, bu itibarla ihraç kararının yerinde bulunduğunu, kaldı ki davacının 3.9.1985 tarihinde SSK.ya verdiği beyannamede dahi bu durumu gizlediğinin anlaşıldığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delilere ve bilirkişi raporuna göre, davacının eşine ait konutun iskan raporunun davacının kooperatife üye olduğu tarih olan 1.9.1978 tarihinden sonra 18.9.1978 tarihinde alındığı, üyelik tarihinden önce iskan raporu alınmış oturmaya elverişli bir konutun bulunmaması nedeniyle sözleşmenin 14 maddesine ayrılıktan söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin bütün temyiz itirazarı yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4200 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 25.2.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.