 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/825
K: 1990/963
T: 16.02.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Erol ile İnan Sig. T.A.Ş. arasındaki davadan dolayı, (Düzce Asliye 2. Hukuk mahkemesi)nce verilen 18.4.1988 ve 345-236 sayılı hükmü onayan Dairenin 29.5.1989 gün ve 6060-3232 sayılı ilamı aleyinden davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, müvekkillerinin müşterek çocukları Çağla ve Çağdaş'ın müvkkillerinden Erdal'a ait ve davalı şirkete mecburi mali mesuliyet sigortası ile sigortalı aracın karıştığı kazada öldüklerini açıklayarak kişi başına azami 2.500.000 liradan toplam 5.000.000 lira sigorta tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacıların müvekkili sigortaya karşı 3. kişi durumunda olmadıklarını, olayda davacılardan Erdal'ın ağır kusurlu olduğunu, esasen taşımanın da hatır taşıması olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece her iki çocuk için toplam 4.892.113 lira destekten yoksun kalma tazminatın davalıdan alınarak davacılardan Yasemin'e verilmesine, bu davacının fazlaya ilişkin istemi ile davacı Erdal'ın tazminat isteminin tamamen reddine dair tesis edilen karar Dairemizce onanması üzerine davalı vekili bu defa karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1 - Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, davacılardan Erol'un maliki olduğu özel araçta, yanında diğer davacı eşi ve iki küçük çocuğu ile yolculuk yaparken aracının, kendi kusuru ile başka araç ile çarpışması sonucu oluşan kazada ölen çocuklarının desteklerinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek, davacı Erol'un aracının mecburi mali mesuliyet sigortası olan davalıdan kişi başına 2.500.000 liradan toplam 5.000.000 lira tazminatın tahsilini davacılar Erol ve eşi müştereken talep ve dava etmişlerdir.
Bilindiği üzere, zorunlu mali sorumluluk sigortası, ettirenin 3. kişilere verdiği zararları onun adına karşılamak üzere hem 3. kişileri, hem de sigorta ettireni koruma amacı ile oluşturulmuş bir zarar sigortası türüdür. Bu bakımdan sigortalı Erol 3. kişi durumunda olmadığından onun davasının reddi sonucu itibariyle doğru olmuştur. Dava üzerinde durulması gereken asıl sorun, sigorta ettiren Erol'un eşinin bu tür sigortada sigortacıdan tazminat isteyebilip isteyemeyeceği hususudur. Konu ile ilgili 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 92/b maddesinde, işletenin, eşinin usul ve füruunun... mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında bırakılmış olup, bunun dışındaki zararların sigorta kapsamı dışında bırakıldığı konusunda açık bir düzenleme mevcut olmadığına göre, bu kişilerin mal zararları dışındaki zararlarının sigorta kapsamı içerisinde kaldığının kabulü gerekir. O halde, sigorta ettirenin eşinin açtığı davanın kabulünde ilke açısından bir usulsüzlük mevcut değildir. Öte yandan, sigorta ettirenin eşi ve çocuklarıyla birlikte sigortalı araçta birlikte yolculuk yapmalarında sigorta ettirenin maddi ve manevi menfaati bulunduğundan bir hatır taşıması da söz konusu olamaz. Bu itibarla davalı sigortalı vekilinin hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğine ilişkin savunması da varit görülmediğinden aşağıdaki bent dışında kalan diğer karar düzeltme itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2 - Acnak, davada sigorta ettiren Erol ile diğer davacı eşi Yasemin ölen iki çocukları için sigorta tazminat limiti toplamı olan 5.000.000 lirayı müştereken talep ve dava ettiklerine ve mahkemece de Erol'un tazminat istemi red olunduğuna göre, davacılardan Yasemin'in isteminin 2.500.000 lira ile sınırlı olacağının kabulü ile bu miktar dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, bu davacının istemde payına düşmesi gerekenden fazlaya hüküm kurulması HUMK.nun 74. maddesine aykırı görüldüğünden, davalı sigorta şirketinin karar düzeltme isteminin bu yönde kabulü ile kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer karar düzeltme itirazlarının REDDİNE ancak, 2 nolu bentte de gösterilen nedenlerle karar düzeltme istemi yerinde görüldüğünden kararın onanmasına ilişkin Dairemizin 29.5.1989 gün ve 1988/6000 Esas ve 1989/3232 sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 16.2.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.