Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/8229
K: 1992/5993
T: 07.05.1992

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 6.6.1990 tarih ve 1007-530 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
 
  KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirkete nakliyat sigortası ile sigortalı 1. adet FAX cihazının davalı şirkete ait otobüsle İstanbul'dan Antalya'ya taşınması sırasında zayi olduğunu müvekkilinin zayi olan FAX cihazının bedeli olan (3.363.636) TL.'yı sigortalısına 18.5.1990 tarihinde ödediğini, davalı şirketin taşıyan sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürerek (1.393.639) TL.'nın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
  Davalı vekili, nakliyat sigorta poliçesinin emtianın müvekkiline taşınmak üzere tesliminden sonra düzenlendiğini, gönderenin sadece bir paket teslim ettiğini, bunun değerini ve cinsini belirtmediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. 
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, taşıma sözleşmesi ve diğer kanıtlara göre poliçenin tanzim edildiği anda emtianın kaybolduğu yani rizikonun gerçekleştiğini sigortalının bildiğini davalının ispat edemediğini bu nedenle nakliyat sigortasının geçerli olduğunu, göndere ile taşıcıyı arasındaki taşıma ilişkisini düzenleyen belgede taşınacak olan emtianın niteliği ve değerinin gösterilmediğini, nakliyat poliçesinin de ibraz edilmediğini, davacının taşıyıcıya teslim ettiği emtianın fax cihazı olduğunu kanıtlayamadığını, 13.3.1989 tarihli taşıma sözleşmesinde taşıyıcıya bir paketin teslim edildiğinin yazılı bulunduğunu, taşıma sözleşmesinin 2. madesine göre taşıyıcıya teslim edilen eşyanın ziya nedeniyle alınan kasgo ücretinin üç katına kadar tazminatla sorumlu tutulabileceğini, taşıma ücreti olarak (10.000) TL. alındığına göre üç katı olan (30.000) TL.nın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
  Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
  Taşıyıcı tarafından imzalanan 13.3.1989 tarihli taşıma senedinde eşyanın türü (cinsi) yazılmamıştır. Tür ve değeri açıklanmaksızın taşıyıcıya teslim olunan eşyanın ziyai halinde TTK. 785/1 değil TTK. 786/1. maddesi uygulanır. Bu hüküm uyarınca "mahiyet ve değerleri beyan edilmeksizin taşıyıcıya teslim olunan eşyanın ziyaından doğacak tazminat her hadisede halin icabına göre tayin olunur". Taşıma senedine eşyanın cinsi ve değeri gösterilmeden bir paketin teslim alındığı yazıldığına ve davacı gönderenin, taşıyıcıya bu paket içinde bir adet B14 Murat ML Faximile fax cihazının teslim ettiğini iddia ettiğine göre Dairemizin yerleşik görüşüne göre de niteliği ve değeri beyan edilmeden taşıyıcıya teslime edilen paket, bavul gibi eşyanın ziyai halinde, paket sahibinin sıfatı, sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak o kişinin paket içinde iddia ettiği cins ve değerde eşyasının olup olmayacağını ispata hakkı vardır. Taraflar arasında temel ilişki red edilmediğine göre zayi olan eşyanın cins, nevi ve miktarı hakkında tanık dinlenmesi mümkündür.
  Yargılama aşamasında mahkeme ispat külfetinin davalıda olduğu düşüncesi ile toplamıştır. Oysa MK.nun 6. maddesi uyarınca ispat külfetinin davacıya ait olduğu düşünülerek ve bu husus davacıya hatırlatılıp, dava dilekçesinin bendinde davacı sair delillerede dayandığından varsa tanıklarının dinlenmesi, fax aletinin kimin adına tesis edildiği PTT tarafından bilinebileceğinden, Fatura eklenmek suretiyle fax aletinin kimin adına Tesis edildiğinin bu kurumdan sorulması, bu yolla ziyaa uğurayan eşyanın türü belirlendikten sonra TTK. 786/1. maddesi uyarınca halin icabına göre tazminat belirlenebileceğinden fatura ve diğer belgelerde gözönünde bulundurularak gerekirse bilirkişiye başvurulması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru bulunmamış hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
 
  SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 7.5.1992 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini