 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E. 1990/8111
K. 1992/6223
T. 14.5.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SİGORTA RÜCU DAVASI
TAŞIYICININ SORUMLULUĞU
ÖZET Davalının taşıyıcı olduğu anlaşılmasına göre, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekir.
(6762 s. TTK. m. 1361)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Beyoğlu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi)nce verilen 26.9.1990 tarih ve 68-64 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline sigortalı emtianın taşınmak üzere davalıya teslim edildiğini, Rotterdam'dan İstanbul'a taşınan malda noksanlık bulunduğu için sigortalıya tazminat ödendiğini ileri sürerek (8.107.641) liranın rücuan davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin geminin maliki veya donatanı bulunmadığını, kiralama da söz konusu olmadığından husumet yönünden davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; toplanan delillere göre davalının taşıyıcı olmayıp, taşıyıcı G Line Şirketi'nin temsilcisi olduğu ve davalı şirketin G Line Şirketi'nin acentesi olarak da gösterilmediği gerekçesiyle husumet yönünden davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı sigorta şirketi iddiasında, davalının taşıyıcı olduğunu ve konşimentoyu davalının acentesinin davalı adına imzaladığını belirtmiş ve buna göre ödediği tazminatın rücuan tahsilini istemiştir. Dosya içinde bulunan konşimentoda (G Line) sözcüklerinin kullanıldığı ve bu sözcüklerin davalının ticaret ünvanının kısaltılmışı olduğu anlaşılmıştır. Hatta davalının 12.6.1990 günlü delil listesine ilişkin dilekçede de davalının kısaltılmış (G Line) antetli kağıdı da kullandığı gösterilmiştir. Bu itibarla, davalının taşıyıcı olduğu anlaşılmasına göre işin esasına girilerek hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken husumetten davanın reddi doğru görülmemiştir ve hükmün bozulması gerekmiştir.
S o n u ç Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.5.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.