 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/7947
K: 1992/5749
T: 30.04.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA: Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 26.10.1990 tarih ve 74-893 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Davacı, 15.1.1990 tarihinde işyerine hırsız girerek bir takım mallar ile ticari defter ve evrakını çaldığını ileri sürerek zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkeme; toplanan delillere göre davacının ticari defterlerinin korunması için gerekli dikkat ve özeni göstermediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
Davacı, bir hırsızlık nedeniyle işyerinde bulunan 1989 yılı işletme defteri ve ilgili faturaların kaybolduğunu ileri sürerek zayi belgesi verilmesine karar tesisini istemiş bulunmaktadır. Davacı işyerinde yapılan hırsızlık nedeniyle 16.1.1990 tarihinde polise başvurmuş ve aynı tarihte ifadesi alınmıştır. Her ne kadar mahkemece yapılan araştırmada Ortaköy karakol amirliğince böyle bir başvurunun olmadığı belirtilmiş olduğundan dosyada bulunan 16.1.1990 tarihli ifade tutanağının dayanıksız kaldığı gözlenmiştir. Noterlikçe gelen cevapta davacının kaybolduğu ileri sürdüğü deterlerin beyan edildiği anlaşılmıştır. Dairemizin kökleşen kararlarına göre işyerinde yapılan hırsızlık nedeniyle kaybolan ticari defterler için koşullarının oluşması durumunda zayi belgesine karar verilebileceği öngörülmüş bulunmasına göre davacının poliste vermiş olduğu ifadesinin bir sureti eklenmek suretiyle ilgili karakol amirliğinden yeniden araştırma yapılması ve davacının polise yapmış olduğu şikayet sonucunda ne gibi işlemler yapıldığının araştırılması ve varsa ilgili belgelerin celbi ve davacının dosyadaki tüm delilleri de gözönünde tutularak hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.4.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.