 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/7846
K: 1992/5906
T: 05.05.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Samsun 1. Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesince verilen 19.6.1990 tarih ve 364 - 382 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, şirketin Samsundaki işyerinin T.S.N.nın 40. maddesine göre şube olduğu, kendilerinin tescile davet edildiği halde tescil işlemini yaptırmadığını önce sürerek, T.T.K.nun 35/3 ve T.S.N.nin 40 ve 52 maddelerine göre tescil kararı ve para cezası verilmesi istemiştir.
Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesine davalının tescile davet edilmesine rağmen verilen süre içinde bir itiraz ve tescilden imtina sebebi bildirmemiş olmasına dayanılıp, davalının samsundaki işyerinin şube olup T.T.K.nun 35/3 maddesine göre sicile tescili gerektiği sonucuna varılıp, Samsun Ticaret Sicil Memurluğunca sicile tesciline emrolunmasına, davalının 100.000 Tl para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
İş bu davada davacı, A.Ş.nin Samsun Bölge Müdürlüğünün alınan bilirkişi raporuna dayanılarak şube olduğu kabul edilip, T.T.K.nun 35/f. 3 maddesi hükmüne göre ticaret siciline kaydına karar verilmiş ise de, 5590 sayılı Kanunun 9/f. 3 maddesi şubeyi "bir merkeze bağlı olduğu halde müstakil sermayesi ve müstakil muhasebesi bulunan veya mahasebesi merkezde tutulduğu ve müstakil sermayesi olmadığı" halde kendi başına ticari muamele yapan yerler olarak tarif etmiş olup, hükme dayanak yapılan 30.5.1990 tarihli bilirkişi raporuna göre davalı A.Ş.nin Samsun Bölge Müdürlüğünün müstakil sermayesi ve muhasebesi olmadığı gibi kendi başına ticari muamele de yapmadığı, Kasa defteri tutması, çek ve senet tahsilatı yapmasının şube olarak tevsifine yeterli bulunmadığı anlaşıldığından ve binnetice davanın reddi gerekirken, Mahkemece yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün mümeyyiz davalı yararına bozulmasına, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 5.5.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.