 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/6933
K: 1990/6886
T: 25.10.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Çiler Bağdadoğlu ile S.S. Bahçelievler Yapı Koop. arasındaki davadan dolayı (Hatay Asliye 2. Hukuk Mahkemesi)nce verilen 13.9.1989 gün ve 269-536 sayılı hükmü onayan dairenin 21.5.1990 gün ve 8554-4038 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı koop. üyesi iken, kooperatif giriş tarihinde 17 yaşında olup, anasözleşmenin 4. maddesine ve M.K. göre ehliyeti bulunmadığından bahisle ihraç edildiğini, ihraç tarihinde Reşit olduğunu bildirerek ihraç kararının iptalini istemiştir.
Davalı vekili, davacının ortak olduğu ve ihraç tarihinde Reşit olmadığını davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm dairemizin 21.5.1990 gün Esas 1989/8554 Karar 1990/4038 sayılı ilamı ile onanmıştır.
Davacı taraf karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Davacı 9.11.1970 doğumlu olup 5.11.1987 tarihinde kooperatife ortak alınmıştır. Yönetim Kurulunun 28.9.1988 tarihli kararı ile ihraç edilmiş ve bu karar davacıya 3.10.1988 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davacı 21.12.1988 tarihli ihtarname ile ihraç kararına genel kurul nezdinde itiraz etmiştir. Davacının itirazı, 5.3.1989 tarihinde yapılan genel kurulda görüşülmüş ve red edilmiştir. Davacı itirazının görüşüldüğü 5.3.1989 tarihinde reşit olmuştur.
1163 Sayılı Kooperatifler Yasasının 3476 sayılı Yasa ile değişikliğinden önceki 16. md. ve yerleşik Yargıtay görüşüne göre, ortak yönetim kurulunun çıkarma kararına karşı genel kurula itiraz ederse, Genel kurulca bir karar alınıncaya kadar ortaklık sıfatı devam eder (Y.11.H.D. 17.10.1985 gün E.5217 K. 5353).
25.10.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3476 sayılı yasa ile değişik 1163 sayılı yasa'nın 16/son maddesine göre haklarında çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların, ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarma kararı kesinleşinceye kadar devam edecektir.
Davacı hakkındaki çıkarma kararı kesinleşmeden davacı 5.3.1989 tarihinde reşit olmuştur. Davacı ortaklığının devamı sırasında Reşit olduğuna göre hakkında anasözleşmenin 4/a maddesinin uygulanması usul ve kanuna uygun düşmemiştir.
Davalı Kooperatif davacıya gönderdiği 6.9.1988 gün ve 307 sayılı yazı ile 300.000 TL.'lık borcunu ödemesini istemiştir. Bu davranışı ile davacının kooperatif ortağı olduğunu kabul etmiştir. Bundan kısa bir süre sonra ise reşit olmadığından bahisle davacıyı kooperatiften ihraç etmiştir. Davalı kooperatif ihraç tarihine kadar süregelen davranışları ile karşı tarafa tam bir güvence vermiş ve davacı tarafa bu güvenceye dayanıp tüm edimlerini yerine getirmiştir. Artık kooperatifin geriye dönüp davacının reşit olmadığından bahisle onu ihraç etmesi hakkın kötüye kullanılması niteliğini taşır ve bu iddia yasal korumadan yoksun kalır.
Yukarıdaki açıklamaların ışığında davanın reddine ilişkin mahkeme kararının bozulması gerekirken, bundan zuhul olunarak onandığı anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülen karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin hükmün onanmasına dair 21.5.1990 güün ve E: 1989/8554 K: 1990/4038 sayılı (ONAMA) ilamının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.10.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.