 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/6342
K: 1990/7484
T: 22.11.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Salihli Asliye 1. Hukuk Mahkemesince verilen 19.7.1990 tarih ve 315-474 sayılı hükmün temyizen tetkiki müdahil davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili müvekkiline kambiyo senediyle (16.500.000.-TL.) borçlu olan davalılara karşı girişilen iflas yoluyla takibin itirazsız kesinleşmesine rağmen davalıların ödemede bulunmadıklarını ileri sürerek davalılara depo kararı tebliğine ve buna rağmen borcun ödenmemesi halinde iflaslarının açılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar borca ve iflas talebine bir diyecekleri olmadığını, nakit sıkıntısı çektiklerinden borcu ödeyemediklerini beyan etmişlerdir.
Davaya müdahale eden A.B. vekili davalıların müvekkiline olan borçlarını ödememek için davacıyla işbirliği halinde ve kötüniyetle iflas yoluna gittiklerini, davalıların malvarlığının takip konusu borcunu fazlasıyla karşıladığını iddia ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece depo kararı tebliğine rağmen borçlarını ödemeyen davalıların iflasına karar verilmiştir.
Hüküm müdahil, davalı A.B. vekilince temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - İİK'nun 43. maddesi hükmü uyarınca tacir olmayan şahıslar (bazı yasal istisnalar haricinde) iflasa tabi değildirler. Davalılardan, M., A. ve E'nin tacir olup olmadıkları araştırılmadığı gibi diğer davalı limited şirketin tüzel kişiliğinin devam edip etmediği saptanmadan iflaslarına karar verilmesi isabetsizdir.
3 - Davalıların tacir sıfatını haiz oldukları saptandığı taktirde muamele merkezlerinin Salihli'de bulunup bulunmadığı ve İİK'nun 154. maddesi uyarınca mahkemenin yetkili olup olmadığı re'sen araştırılmadan davaya devam edilerek iflas kararı verilmesi keza usule aykırı görülmüştür.
4 - İİK'nun 176a maddesi delaletiyle kambiyo senetlerine mahsus iflas yolunda da uygulanması gereken İİK'nun 165. maddesi hükmü uyarınca iflasın açılma anı (gün, saat ve dakika olarak) kararda gösterilmek lazım gelirken bu lazımeye de riayet olunmaması kabul şekli itibariyle bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle bozulmasına, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.11.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.