 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/6100
K: 1990/6356
T: 08.10.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Gaziantep Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce verilen hükmün temyizen tetkiki Ak Gıda dışındaki davalılar vekilleri tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı S.S.K. vekili, müvekkili Kurumun tüm alacaklarının derece kararında kabul edilmesine rağmen 967.450 TL. alacak bölümünn haczin düştüğü gerekçesiyle paylaştırmada nazara alınmadığını, 19.3.1986 ve 20.3.1986 tarihli derece kararının, 506 sayılı Kanun'un 80. maddesi delaletiyle 6183 sayılı Kanun'un 21. maddesi nazara alınmak suretiyle iptaliyle yeniden düzenlenecek derece kararına 967.450 TL alacağın dahil edilmesini dava etmiştir.
Davacı Vakıflar Bankası vekili, davalı Akgıda A.Ş.den olan alacakları nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptıklarını, bu takibin derecattan geçmek suretiyle 295.000.000 TL. üzerinde faiz, gider vergisi, icra masrafları ve vekalet ücreti ayrık olarak kesinleşmesine rağmen derece kararında müvekkili için 238.181.250 TL. olarak sınırlama getirildiğini, icra memurluğunun bu işleminin dosya muhteviyatına uygun düşmediğini iddia ederek 19.3.1986 tarihli derece kararının iptaliyle asıl alacakları 295.000.000 TL ile buna ilaveten takip tarihinden itibaren faiz, gider vergisi, icra masrafları, vekalet ücretinin de ipotekli taşınmaz satış bedelinden müvekkiline ödenmesini içerecek biçimde deerece kararının düzeltilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı Öğretmenler Bankası vekili, ipotekli alacaklarının sıraya alınışında faiz tahakkuk ettirilmediğini iddia ederek derece kararının iptali ile taleplerini içerecek şekilde düzenleme yapılmasını dava etmiştir.
Davacı Öğretmenler Bankası vekili, ipotekli alacaklarının sıraya alınışında faiz tahakkuk ettirilmediğini iddia ederek derece kararının iptali ile taleplerini içerecek şekilde düzenleme yapılmasını dava etmiştir.
Davalı İş Bankası vekili cevabında, davacı S.S.K.nun tapu kütüğüne fiili haciz uygulattırmaması nedeniyle talebinin yersiz olduğunu, diğer davacı Vakıflar Bankası'nın dayandığı kararın Mercii kararı olması nedeniyle kesin hüküm niteliğini taşımadığını, ipoteğin 223.000.000 TL'lık üst sınır ipoteği olduğunu, bu miktarın dışındaki istemin reddi gerektiğini, aynı şekilde davacı Töbank alacağının 38.000.000 TL'lık üst sınır ipoteği olduğunu, faizin de bu miktara dahil olduğunu savunarak tüm davacıların taleplerinin reddine karar verilmesini savunmuştur.
Diğer davalılar vekilleri de, davanın reddine ilişkin savunmalarda bulunmamışlardır.
Mahkemece iddia, savunma, ilgili icra dosyaları ve bilirkişiler raporuna nazaran:
1 - Davacı Öğretmenler Bankası talebinin, yasal süresinde yapılmadğından süre yönünden reddine,
2 - Davacı S.S.K.nun alacağının amme alacağı olduğu, sehven derece kararı dışında bırakılan 1.318.088 TL'den 967.450 TL'nın bu davacıya ödenmesi gerekeceği gerekçesiyle bu davacı yönünden derece kararının iptaline,
3 - Davacı Vakıflar Bankası'nın alacağının 295.000.000 TL ve bunun ferilerini de içermesi gerekeceği gerekçesiyle bu davacı yönünden de derecekararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı Ak Gıda A.Ş. dışındaki diğer davalılar vekilleri temyiz etmişlerdir.
1 - Davalıların sair temyiz itirazlarının reddine,
2 - Davacı S.S.K.nun alacağının amme alacağı olduğu, şehven derece kararı dışında bırakılan 1.318.088 TL'den 967.450 TL'nın bu davacıya ödenmesi gerekeceği gerekçesiyle bu davacı yönünden derece kararının iptaline,
3 - Davacı Vakıflar Bankası'nın alacağının 295.000.000 TL ve bunun ferilerini de içermesi gerekeceği gerekçesiyle bu davacı yönünden de derece kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı Ak Gıda A.Ş. dışındaki diğer davalılar vekilleri temyiz etmişlerdir.
1 - Davalılar sair temyiz itirazlarının reddine,
2 - Dosyada mevcut bilirkişiler raporunda ve icra dosyasında mevcut altı adet ipotek akit tablolarının üst limit ipoteği (maksimal ipotek) olduuğu ve
toplam miktarlarının (223.000.000) TL olduğu anlaşılmaktadır.
M.K. 790/1. maddesine ipotek akit tablolarında atıf yapılmaktadır. Ancak bu maddeye atıf yapılmış olsa bile üst limit aşılamaz. Çünkü yasanın bu hükmünün üst sınır ipoteğinde uygulanamayacağı, daha doğru bir deyişle ipotek sözleşmesinde gösterilen limitin aşılmaması suretiyle uygulanabileceğinde ilmi içtihatlarda sözbirliği olduğu gibi Dairemizin oturmuş son içtihatları
da bu doğrultudadır. Bu düşüncenin sonucu olarak da 223.000.000 TL. üst limitin aşılmaması suretiyle derece kararının düzenlenmesi gerekir. Mahkemece bu kurala uyulmayarak limit aşılmak suretiyle 295.000.000 TL ve bunun fer'ilerinin kabulü ile derece kararının iptaline gidilmesi hatalı olduğu gibi 295.000.000 TL'nın neden kabul edildiğinin gerekçe açıklanmaması da hatalı görülmüştür.
Öte yandan davalılar kabul edilen davacıların kesin alacak miktarlarının ne kadar olduğu, her derecenin net miktarının ne kadar olduğu belirlenmeden derece kararının iptaline karar verilmesi de yerinde görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan (1) no.lu bentte yazılı nedenle davalıların sair temiz itirazlarının reddine, (2) no.lu bentte yazılı nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün her üç davalı yararına BOZULMASINA, 8.10.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.