 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/5094
K: 1992/536
T: 28.01.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 7. Mahkemesince verilen 27.3.1990 tarih ve 232-246 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirkete nakliyat poliçesi ile sigortalı olan 14 koli merdaneni davalıya ait Niğbolu gemisi ile Rijeko limanından İstanbul'a, burada Çeşme I gemisine aktarılarak İskendurun'a taşındığını, sağlam ve hasarsız yüklenen emtianın boşaltma limanında 4 adedinin kırık ve eksik olarak tahliye edildiğinin kargo zaptı ile tespit edildiğini ve sigortalıya 2.11.1988 tarihinde 50.020.207 TL. tazminatın ödendiğini belirterek, bu miktarın ödeme tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan rücuan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, T.T.K.nun 1066 maddesine göre ihbar yapılmadığını, 4 adet merdanenin hasarlı olduğuna dair resmi bir belge mevcut olmayıp sadece bir merdaneye ilişkin ambalaj hasarına dair kayıtların mevcut olduğunu, T.T.K. 1063/5 maddesine göre ambalaj kifayetsizliğinden taşıyanın sorumlu tutulmayacağını, ambalajın hasarlı olduğuna dair kaydın muhteva
hasarını kanıtlayamacağını, T.T.K. 1114 maddesine göre de ancak 100.000 TL. ile sorumlu olunabileceğini yüküm ilgisinin talimatıyle çeşme gemisine aktarıldığını, konşimentoya göre yükün paslı olarak yüklendiğinin anlaşılması nedeniyle hasarlı yük için tazminat istenemeyeceğini savunarak, davanının reddini istemiştir.
Mahkemece, poliçe ve zayilnamelere, konşimentoya 9.3.1988 tarihli gümrük muayene tutanağına, 16.3.1988 tarihli tesellüm zaptına, sigortalının düzenlediği 18.7.1988 tarihli tutanağa, 3.10.1988 tarihli ekpertiz raporuna bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine dayanılıp, 9.3.1988, 16.3.1988 ve 18.7.1988 tarihli zabıt ve tutanakların tahliyeden sonra tek taraflı düzenlendiği taşıyanın ve temsilcisinin imzasını ihtiva etmediğinden davalıya ilzam edemeyeceği, T.T.K.nun 1066/1 maddesine göre işlem yapılmadığı binnetice davalının 1066/son maddesindeki karineden istifade etmesi gerektiği, konşimentoda da emtianın değerinin gösterilmediğinden T.T.K.nun 1114 maddesinin uygulanabileceği, ekspertiz incelemesinin de tahliyeden 1,5 ay sonra sigortalının ambarında yapıldığı tüm bu nedenlerle taşıma sırasında bir hasar olduğunun kanıtlanamadığı,
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre mümeyyiz davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı iş bu davasında, nakliyat poliçesi ile sigortalı merdanelerden 4 adedinin taşıma sırasında hasarlandığından dolayı sigortalıya ödediğini belirttiği tazminatı davalı taşıyıcıdan rücuan tahsilini istemiş olup, mahkemece hasarın taşıma sırasında meydana geldiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de, 14.4.1988 tarihli kargo raporunda 1 adet merdanenin kırık ve ezik tahliye edildiğinin belirtilmiş olmasına ve kargo raporunu davalının acentesinin de imzalamış bulunmasına ve artık davalı taşıyıcının 1 adet merdane yönünden T.T.K. 1066/fıkra son hükmünden istifade edemeyecek olmasına ve konşimento da malın faturasına atıf yapıldığından T.T.K.nun 1114 maddesinin tatbik yeri olmayıp gerçek zarar saptanarak buna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı olduğu şekilde davanın tümden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.01.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verlidi.