Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/4456
K: 1990/6811
T: 23.10.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Karasu Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 13.12.1989 tarih ve 153-424 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
 
  KARAR : Davacı vekili, müvekkili ile davalıların murisi Mustafa'nın yarı yarıya maliki bulundukları müseccel bir geminin işletilmesinin 15.11.1984 tarihli anlaşma uyarınca Mustafa'ya bırakıldığını, anlaşmaya göre balıkçı motoru niteliğindeki geminin işletilmesinden sağlanacak karın yarı yarıya paylaşılması gerektiği halde bu güne kadar davacıya kar payı verilmediğini, bu arada Mustafa'nın öldüğünü ve geminin davalı mirasçılar tarafından işletildiğini, anlaşmaya göre gemi paylarının ortaklar arasında alım-satımı hususunda uzlaşılamadığı taktirde geminin tamamının satılması yetkisi davacıya verildiği halde davalıların geminin davacı tarafça satılmasına da engel olduklarını ileri sürerek davacının donatma iştirakinden çıkmasına izin verilmesine, bu mümkün görülmediği takdirde iştirakin feshi ile geminin satılmasına karar verilmesini ayrıca davacının bilirkişi incelemesiyle saptanacak birikmiş kar payı alacağının yasal faiziyle birlikte tahsiline dair hüküm tesisini talep etmiştir.
  Bir kısım davalılar cevaplarında geminin makina donanımının arızalı olması ve davacının tazminat masraflarına iştirake yanaşmaması sebebiyle geminin randımanlı şekilde çalıştırılamadığını, işten dolayı sürekli zarar edildiğini, davacı ile hesap gördüklerini, davacının iştirakten ayrılmasına karar verilecekse davacının gemi payını satınalmağa amade olduklarını beyan etmişlerdir.
  Mahkemece davacının donatma iştirakinden çıkartılmasına; dava konusu geminin değeri bilirkişilerce (15.000.000.-TL) olarak saptandığından ve bunun yarısına tekabül eden (7.500.000.-TL) davalılardan Tevfik, Sabri ve Fethi tarafından mahkeme veznesine yatırıldığından mezkur meblağın davacıya ödenmesi karşılığında geminin anılan davalılar adına Gemi Sicili'ne tesciline; iştirake konu geminin iştirak süresince sağladığı karın belgelerle tespiti mümkün olmadığından davacının birikmiş kar payı alacağının tahsili talebinin reddine karar verilmiştir.
  Hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
  1 - Davacı vekili dava dilekçesinde iştirake konu geminin işletilmesinden sağlanan net karın bilirkişi marifetiyle saptanmasını ve davacıya isabet eden yarı payının tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de müddeabihin miktarını belirtmemiştir. Para alacağının tahsilini amaçlayan bir eda davasında dava konusu meblağ üzerinden nisbi harç alınması lazım geldiğinden öncelikle davacı vekiline kar payı alacağının miktarı açıklattırılarak hesaplanacak nisbi harcın 1/4 ine tekabül eden peşin harcın ödenmesini sağlamak gerekirken bu hususun gözetilmemesi usule aykırıdır.
  Öte yandan davacı ile davalıların murisi arasındaki 15.11.1984 tarihli sözleşmede, donatma iştiraki konusu geminin davalı tarafça işletileceği kararlaştırıldığına göre, gemi mdürlüğü görevinin de davalı tarafa ait olduğunun kabulü icap eder. TTK. nun 960. ve 961. maddeleri hükümlerine göre ise donatma iştirakinin defterlerini tutmak, ispata yarar belgeleri saklamak ve diğer ortağa hesap vermemk gemi müdürüne ait yükümlülüklerdendir. Geminin balıkçılık faaliyetinde kullanılması nedeniyle donatma iştirakinin vergi hukuku bakımından defter tutmaktan muaf olması gemi müdürünün TTK.nun 961. maddesinden doğan defter tutma yükümlülüğünü bertaraf etmez. Kaldı ki TTK.nun 1. maddesi delaletiyle ticari işlerde de uygulanması gereken B.K.nun 98/f. II ve atıfta bulunduğu B.K. 42/f.II maddeleri hükümlerine göre sözleşmeye aykırılık nedeniyle açılan tazminat davalarında davacının talepte haklı olduğu alacak miktarının halin mütad cereyanına nazaran saptanması mümkündür. Nitekim mahkemece istihsal olunan 6.3.1989 tarihli bilirkişi raporunda da donatma iştirakinin faaliyete geçtiği 15.11.1984 tarihinden keşfin yapıldığı 1.3.199 tarihine kadarki sürede iştirakin (41.600.000) TL net kazanç sağlamış olabileceği mütalaa olunmuştur.
  Bu durumda mahkemece, dava tarihinden sonra tahakkuk eden karın bu davaya konu edilemeyeceği nazar-ı itibare alınarak, bilirkişilerden donatma iştirakinin bu davanın açıldığı 27.4.1987 tarihine kadarki sürede sağlayabileceği net kazanç miktarı sorularak ve tarafların itirazları olursa bunlar da çözümlenerek saptanacak net kazancın yarısının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmek icap ederken kazancın belgelere dayanmaksızın ispat edilemeyeceğinden bahisle bu husustaki talebin reddedilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
  2 - Davacı vekili diğer dava talebinde ise davacının haklı nedenlerle donatma iştirakinden çıkmasına izin verilmesini, aksi taktirde donatma iştirakinin feshi ile geminin satılmasını ve iştirakin tasfiyesini talep etmiştir. Nitekim TTK.nun 968/f.IV maddesi hükmünde de haklı sebebin varlığı halinde öncelikle davacının iştirak payının bilirkişi marifetiyle saptanan bedelinin diğer iştirakçilerle ödenmesi suretiyle devralınması imkanı üzerinde durulması ancak diğer iştirakçilerin mahkemece verilen mehil içerisinde davacının payını rayiç bedeli üzerinden devralmamaları halinde iştirakin fesih ve tasfiyesi cihetine gidilmesi öngörülmüştür. Ne var ki bir ortağın haklı sebeplerle iştirakten ayrılma hakkının bulunduğu hallerde iştirakin büsbütün dağılmayıp mümkün oldukça diğer ortaklarca sürdürülmesi amacına yönelik bu yasal imkan, çıkmak isteyen ortağın payının gerçek miktarı üzerinden ödenmesine bağlıdır. İştirak payının gerçek bedeli ise diğer ortaklara alım haklarını kullanmaları için verilecek mehilden mümkün mertebe en az bir zaman önce yapılacak bilirkişi incelemesiyle saptanan rayiç bedeldir. Nitekim 6.3.1989 tarihli bilirkişi raporunda da iştirake konu geminin keşif tarihi itibariyle rayiç bedeli (40.000.000.-TL) olarak saptanmıştır. Mahkemece davacının 1/2 payına dşen (20.000.000.-TL) bedel karşılığında devralıp almayacaklarının davalılara sorulması ve devralmağa talip oldukları takdirde kendilerine uygun bir mehil verilmesi gerekirken bilirkişilerin geminin davanın açıldığı 27.4.1987 tarihindeki değeri olarak belirledikleri (15.000.000.-TL) nın yarısını oluşturan (7.500.000.-TL) üzerinden davacının payının davalılara devrine karar verilmesi isabetsizdir.
  Bu durumda mahkemece yapılacak iş geminin rayiç bedelini, tespit tarihi itibariyle yeniden bilirkişilere tespit ettirmek, bulunacak rayiç bedelin yarısını ödeyerek davacının iştirak payını devralmak istedikleri takdirde davalılara uygun bir mehil vermek, bu lehil içerisinde davalıların ödemede bulunmaları halinde bu bedelin davacıya ödenmesi karşılığında davacının iştirakten çıkmasına ve payının davalılar adına Gemi Sicili'ne tesciline hüküm kurmaktan; davalıların mezkur bedelle davacı payını devralmak istememeleri veya verilen mehil içerisinde bedeli mahkeme veznesine yatırmamaları halinde donatma iştirakinin feshiyle geminin satılarak ortaklara paylaştırılmasına karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmaksızın hüküm tesisi doğru olmayıp hükmün bu nedenle de bozulması lazım gelmiştir.
 
  SONUÇ : Yukarıdaki bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 23.10.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini