 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/343
K: 1991/1717
T: 11.03.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 2. Ticaret Mahkemesi'nce verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin borçlusu, davalının alacaklısı olduğu 20.10.1984 vadeli 471.000 lira bedelli ve 1.11.1984 vadeli 505.000 lira bedelli iki adet icra takibine konulmuş bulunan bonolardaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, icra takibi sonucu davalıya (400.000) TL.'si ödemek zorunda kaldığını iddia ederek 400.000 liranın istirdadı ile belirtilen bonolar nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tesbitine ve % 15 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra takibi sırasında davacının borcu ödemeyi kabul ettiğini, imzaya itirazın mercide reddedildiğini, dava konusu bonolardaki imzanın davacıya ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davanın reddine dair ilk karar, mercideki kabulün sair delillerle teyid edilmesi iktiza ettiğinden işin esasına girilip bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle davacı yararına bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu Adli Tıp Kurumu Özel İhtisas Dairesi'nden alınan rapora dayanılarak dava konusu bonolardaki imzanın davacı eli mahsulü olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Daire'mizin 1988/2633-5546 sayılı ve 4.10.1988 günlü ilamı ile onanmış, davacının karar düzeltme istemi üzerine Daire'mizin 1988/9615-1989//81 sayılı ve 19.1.1989 günkü ilamı ile, benzer bonolara ait diğer davalarda değişik sonuçlara varıldığı anlaşıldığından Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan kesin rapor alınarak ortaya çıkan çelişkiler giderilmek ve sonucuna göre bir karar verilmek üzere onama kararı kaldırılarak hüküm davacı yararına bozulmuştur.
Mahkemece, Adli Tıp Kurumu Özel İhtisas Dairesi'nin raporlarına karşı Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'na gidilmeyeceği, başka dava dosyalarında alınan raporların da bağlayıcılığı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddiyle önceki hükümde direnilmesine karar verilmiştir
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 1989/11-624 1989//689 sayılı ve 27.12.1989 günlü ilamıyla, bozmadan sonra değişik gerekçeyle direnildiği, bu olgu karşısında direnme kararından sözedilemeyeceği belirtilerek temyiz incelemesi için dosya Daire'mize gönderilmiştir.
Davacının karar düzeltme istemi üzerine Dairemizin 2.11.1988 günlü ilamında da belirtildiği üzere, mahkemece hükme dayanak olarak alınan Adli Tıp Kurumu Fizik/Grafoloji İhtisas Dairesi'nce düzenlenen ve imzanın davacı eli mahsulü olduğu sonucuna bağlanan rapora davacı vekili itiraz etmiş bulunmaktadır.
Gerçekten aynı konuda düzenlenen seri bonolarla ilgili olarak daha önce Ankara Ticaret Mahkemeleri'nden verilen ve kesinleşen kararlarla aynı seri içerisindeki bir kısım bonolar altındaki imzaların borçlu davacıya ait olmadığı saptanmıştır.
Böyle bir durumda davacı vekilinin kesinleşen mahkeme ilamlarına dayandığı da dikkate alınarak, bu dava dosyaları getirilip incelenmeli ve davacı iddiasının ciddi olduğu sonucuna varıldığı takdirde kesinleşmiş ilamlar karşısında bunlara tamamen ters düşen bir ihtisas kurulu raporu ortaya çıkmış olacağından mahkemece, biri Adli Tıp Kurumu'ndan, biri Polis Laboratuvarı'ndan ve biri de Güzel Sanatlar Akademesi öğretim üyelerinden grafoloji uzmanlarından yeniden rapor alınarak hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 11.3.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.