 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/2999
K: 1991/4754
T: 23.09.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22.2.1990 tarih ve 89-135 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin "KENTON" hamur kabartma tozu (baking Powder) ve "KENTON" şekerli vanilin markalarını 18.4.1984 tarihinden itibaren tescil ettirdiğini esasen bu markaların eskiden beri tescilli olup yenileme yapıldığını, müvekkilinin bu markalarla Türkiye çapında satış yaptığını, özel ambalajı ile ürünleri meşhur ve maruf hale getirdiğini, davalıların da Bağdatlı Markası ile aynı mamulleri aynı biçim ve ambalaj kompozisyonu içinde satışa sunduğunu, poşetlerdeki bu benzerliğin iltibasa neden olduğunu, bu hususun davadan önce yaptırılan bilirkişi incelemesi ile sabit bulunduğunu ileri sürerek, davalıların eylemlerinin haksız rekabet olduğunun tesbitine, tecavüzün önlenmesine, tüm mamullerin toplatılmasına ve kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin 1981 yılında renksiz olarak tescil ettirdikleri BAĞDATLI markası ile baharat satışı yaptıklarını, poşetler arasında iltibas iddiasının yerinde olmadığını, markalar arasında herhangi bir benzerlik olmadığı için iltibasın söz konusu olamayacağını, poşetler üstündeki pasta resmi ile, kompozisyon, resim ve yazıların farklı olduğunu, aynı renk kompozisyonu ve markanın 1964 yılından beri kullanıldığını ancak eski marka tescilinin renksiz olduğunu, 3.2.1989 da renkli tescil yaptırıldığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna göre, siyah beyaz şekilde Bağdatlı Markasını 24.9.1981 yılında tescil ettiren davalıların, davacının 18.4.1984 de tescil ettirdiği "Kenton" markalı mamulleri ile iltibas yaratacak biçimde imal ettirdikleri poşetlerle mallarını piyasaya sürdükleri poşetlerdeki bu benzerliğin orta halli, orta zekalı kimseleri genellikle ev hanımı olan alıcıları yanılgıya düşürecek mahiyette olduğu sonucuna varılarak, davalıların eylemlerinin haksız rekabet olduğunun tesbiti piyasaya çıkarılmış tüm emtianın toplatılmasına, ambalajlarının imhasına ve kararı ilanına karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine
2 - Davalı yargılama aşamasında haksız rekabete konu teşkil eden markayı kendisinin de renkli olarak tescil ettirdiğini savunarak bu konudaki marka tescil belgelerini dava dosyasına ibraz etmiş bulunmaktadır.
Mahkemece her ne kadar bu tescil işleminin dava tarihinden sonra yapıldığı gerekçesiyle bu savunmanın dikkate alınmayacağını kararda tartışılmış ise de dava tarihinden sonra dahi olsa tescil ettirilmiş bir markanın tescil işlemi iptal edilmedikçe tescilli bir markanın haksız rekabet yoluyla kullanılmasının önlenmesine karar verilmesi mümkün değildir.
Bu itibarla, davacı tarafa davalınında renkli olarak tecsil ettirdiği benzer markaların iptali konusunda ayrı bir dava açılması için mehil verilmesi ve mümün olduğu takdirde bu dava ile birleştirilmesi, aksi halde o dava sonucunun beklenilerek hüküm kurulması gerekir.
Bu hususlar dikkate alınmadan kurulan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bendde yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bendde yazılı nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.9.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.