Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/2463
K: 1991/4110
T: 17.06.1991

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Konya Asliye 3. Hukuk Mahkemesince verilen 18.12.1989 tarih ve 515-977 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
  KARAR : Davacılar vekili, ecza deposu sahibi bulunan müvekkillerinin eczanesi bulunan davalıya ilaç satış teslim ettiklerini, davalının ilaç bedellerinin 3.413.944 liralık bölümünün ödemediği gibi faturalara istinaden yapılan ilamsız takibe de itiraz ettiğini belirterek, 3.413.944 liralık takibe yapılan itirazın iptaline, % 15 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
  Davalı vekili, müvekkilinin, davacılardan 4.12.1987, 11.12.1987 ve 25.12.1987 tarihli faturalarda yazılı malları aldığını başka mal almadığını ve davacılara 3.096.555 lira ödemede bulunduğunu, davalının borçlu olmadığı gibi davacılardan 270.214 lira alacaklı olduğunu, tebliğ edilmediğini, tacirler arasındaki ilişkilerin 6 aylık zamanaşımına tabi olduğunu belirterek davanın reddine istemiş, davalı asil ise davacıların bir kısım malı otobüsle irsaliyesiz olarak gönderdiklerini bir kısmını bizzat teslim ettiklerini borcu bulunmadığını ifade etmiştir.
  Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, mal satımı nedeniyle davacıların davalıdan 3.227.531 lira alacaklı bulundukları, davalı tarafça keşide olunan çeklerle davalının 1987 yılı 12. ayından önce de davacılardan mal aldığının anlaşıldığı, bu sebeple davalının davacılardan 4 fatura içeriği mallar dışında mal alınmamıştır yolundaki savunmasının yerinde olmadığı, 1987 yılı 12. ayında yapılan satışlar ve ödemeler hususunda taraf defterlerinin birbirini teyid etmesine karşılık, daha önceki aylarda yapılan alışverişler ile ilgili davalı defterlerinde kayıt bulunmadığı gerekçeleriyle, davacı defterlerine göre takibin 3.227.531 liralık bölümüne yapılan itirazın iptaline, inkar tazminatı hususundaki istemin reddine karar verilmiştir.
  Kararı, davalı vekilleri temyiz etmiştir.
  Davacı taraf, aralarında eskiden beri ticari ilişki bulunan davalıya 3.413.944 liralık mal satılıp, teslim edildiğini, davalının takibe konu faturalarda yazılı mal bedellerini ödemediği gibi, faturalara istinaden girişilen ilamsız takibe de itiraz ettiğini ileri sürerek, takibe yapılan itirazın iptalini istemiş davalı taraf ise, davacılardan sadece 1987 yılı 12. ayında mal alındığını, başka mal alınmadığını ve alınan mal bedellerinin ödendiğini, takibe konu faturalarda yazılı malların alınmadığı gibi faturaların da tebliğ edilmediğini savunmuştur.
  Mahkemece davacı taraf defterlerinin usulüne uygun bulunduğu, davalı defterlerini usulüne uygun tutulmadığı ve usulüne uygun bulunan davacı defterlerinin 3.227.531 lira alacak gösterdiği gerekçesiyle davanın bu miktar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
  Ticari defterlerin sahibinin lehine delil olabilmesi için TTK.nun 85. maddesi uyarınca yasaya uygun olarak tutulmaları şarttır. Yevmiye defterinin yasaya uygun tutulmuş sayılabilmesi için ise, TK.nun 70. maddesinin son fıkrasına göre yıl sonu tasdikinin bulunması gerekir. Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda her iki tarafa ait ticari defterlerinin açılış tasdikinin bulunduğu açıklanmış, kapanış tasdikine tabi defterler yıl sonu onanımlarının yapılıp yapılmadığına ise değinilmemiştir. Bu itibarla, mahkemece öncelikle bilirkişiden bu hususta ek rapor alınmak ve alınacak bu rapora göre TTK.nun 85. maddesi hükmüne göre davacı taraf defterlerinin davacılar lehine delil olarak kabul edilip edilmeyeceği üzerinde durulmak, yapılan bu değerlendirme sonucunda sadece defterlere dayanılarak hüküm tesis edilemeyeceğinin anlaşılması halinde ise, davalı taraf belgesiz mal teslimini de kabul ettiğine göre davacılardan varsa teslim hususundaki delilleri istenmek, yemin deliline de dayanıldığından gerektiğinde davacıya yemin hakkı hatırlatılmak ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken, yazıyı gerekçeyle davanın kısmen kabulü doğru olmamış hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
 
  SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.6.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini