 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/2448
K: 1990/2968
T: 02.04.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 24.3.1988 tarih ve 812-263 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesininn süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin 31.12.1984 tarihinde davalıya yolluk ve halı satarak teslim ettiğini, faturasının davalıya gönderildiğini ve itiraz edilmediğini, mal bedeli (531.200) TL.dan bir kısmının ödendiğini, ödenmeyen bakiye (250.000) TL için davalıya poliçede keşide edilmişse de, davalının poliçeyi kabul etmediğini, davalı aleyhine yapılan icra takibine de davalının yetki itirazında bulunarak borcu olmadığını belirterek itiraz ettiğini, müvekkilinin ticari defter kayıtlarına ve faturaya dayandığını belirterek davalı itirazının iptaline, inkar tazminatına ve (250.000) TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya süresinde cevap vermemiş, davalı vekili bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini belirterek zamanaşımı yönünden davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan kanıtlara nazaran B.K.nun 66. maddesi uyarınca bir yıllık zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle geçtiği gerekçesiyle davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, davalıya sattığı ve teslim ettiği mal bedelinden bakiye alacağının tahsilini istemiş ve alım satım akdine dayanmıştır. Taraflar arasındaki temel ilişki alım satım sözleşmesine dayandığından, bu davada zamanaşımı B.K.nun 125. maddesi uyarınca on senelik müruruzamana tabidir. Haksız surette mal iktisabından sözedilemeyeceğine göre, B.K.nun 66. maddesine dayanılarak zamanaşımı yönünden davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece davanın esasına girilerek tarafların ibraz ettiği delilleri incelenerek sonucuna göre bir karar verilmek icabederken, zamanaşımı yönünden davanın reddi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2.4.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.