 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/241
K: 1990/236
T: 26.01.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Selahattin mirasçıları ile M.Ali, Ahmet arasında çıkan davadan dolayı Hatay (Antakya) Asliye 1. Hukuk Mahkemesince verilen 12.11.1989 gün ve 926-21 sayılı hükmü onayan dairenin 17.10.1989 gün ve 3238-5452 sayılı ilamı aleyhinde davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, davacı Filiz'in kocası diğer iki davacının babaları olan Selahattin'in 1.9.1986 tarihinde öldüğünü, mirasçı olarak davacıları bıraktığını, Selahattin'in babası olan davalı Ahmet'in oğlundan miras kalan malların kendisine devri için davacılardan haksız taleplerde bulunduğunu, bundan bir sonuç alamayan davalı Ahmet'in 1977 yılında düzenlenmiş bir vekaletnameyi kötü niyetle kullanarak Selahattin'in ölümünden önceki 1.5.1986 tanzim tarihi gerçeğe aykırı olarak senetlere yazarak oğlu Selehattin'in vekili sıfatıyla diğer davalı M.Ali'nin emrine her biri (20.000.000) TL'lık dört adet bono düzenlediğini, davalı M.Ali'nin de bu bonoları davacılar aleyhine takibe koyduğunu, aslında muris Selahattin'in davalı M.Ali'ye bir borcu olmadığını, muris Selahattin'in davalı Ahmet'e verdiği vekaletnamede bono düzenlemek yetkisinin bulunmadığını ileri sürerek davacıların toplam (80.000.000) TL bonolardan dolayı borçlu bulunmadıklarınınn tesbitine ve davalıların % 5 haksız takip tazminatı ödemeye mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, verilen vekaletnamede bono tanzimine de yetki verildiğini vekaletin kötüye kullanıldığının söz konusu olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, B.K.nun 338. maddesi hükmü uyarınca vekilin bu hususta özel temsil yetkisi bulunmadıkça müvekkili namına kambiyo senedi düzenlemeyeceği, davacıların murisi Selahattin'in davalı Ahmet'e verdiği 13.10.1977 tarihli vekaletnamenin kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisini içermediğini, bu durumda davalı Ahmet'in oğlu Selahattin adına yetkisi dışında düzenleyip imzaladığı bonoların müvekkili Selahattin'i ve dolayısıyla onun mirasçıları olan davalıları ilzam etmediği gerekçesiyle davacıların nizalı bonolardan dolayı borçlu olmadıklarının tesbitine karar verilmiştir.
Hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş, karar Dairemizce onanmıştır.
Bu defa davalılar vekili karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve BK.449/2 maddesi gereğince ticari mümessile verilen vekaletnamenin ticaret siciline kayıtlı olmasının mecburi olmasına, böyle bir kaydın mevcudiyeti davalı tarafından iddia ve isbat edilmemiş bulunmasına, BK.453 gereğince de özel yetki verilmeden ticari vekilin dahi kambiyo taahhüdünde buluamayacağına göre davalılar vekilinin karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK.nun 442. maddesi gereğince (REDDİNE), 26.1.1990 tarihinde oybirliği ile karar verildi.