 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/2324
K: 1990/3807
T: 14.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 7. Ticaret Mahkemesince verilen 19.12.1989 tarih ve 473-1181 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili dava dışı Sözaş Metal Sanayii A.Ş.nin müvekkili bankadan aldığı krediye davalı müflis İnka İnşaat A.Ş.nin teminat olarak taşınmazını ipotek ettiğini, borçlunun borcu ödememesi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını ve davalı borcunun 389.150.315 liraya yükseldiğini davalının iflas ettiğini, iflas masasının ipotek miktarını kabul edip faiz ve giderleri kabul etmediğini belirterek alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf bir yanıt vermemiş duruşmalara da gelmemiştir.
Mahkemece iddia savunma ilgili dosya belgeler ve bilirkişi raporuna göre her ne kadar ipotek borçlusu 158.000.000 lira ile sorumlu ise de; bu parayı ödemediğinden kendisine karşı girişilen takipler sonucu oluşan yargılama giderleri faiz ve vekalet ücretinden de sorumlu olduğundan masanın red kararı yerinde görülmeyerek,reddedilen 231.150.315 lira alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
İpotek akit tablosundaki açıklamalardan ipotek işlemlerinin kredi sözleşmesinin kurulması aşamasında doğmuş ve doğacak tüm kredi borçları için limit belirtilmek suretiyle dava konusu ipoteğin azami meblağ ipoteği olarak konulduğu anlaşılmaktadır. Aynı ipotek akit tablosunda limit miktarı saptandıktan sonra bu meblağa ilaveten ayrıca borçlarla ilgili doğacak akdi faizler icra takip yargılama giderleri ve temerrüt faizleri ve gider vergisini her türlü komisyonu ve masrafları da kapsamak kayıtlarının eklenmiş olması azami meblağ ipoteği olarak tesis edilen bu ipotek türünün adi ipoteğe dönüşmesi olarak kabulü mümkün değildir. Zira M.K.nun yukarıda değinilen ve emredici nitelikte bulunan 796/1 ve 766. madde hükümlerini bertaraf etmeye yönelik bu kayıtların hukuki sonuç doğurmaları kabul edilemez. Davacı bankanın takipler ve davalar nedeniyle başka alacakları var ise davalı ancak bunlardan sorumludur. O halde varsa davacının yukarıda değinilen alacakları hesaplattırılarak sıra cetveline kaydı gerekirken aksi düşünce ile isteğin tümünün kabulü doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararınaBOZULMASINA,14.5.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.