 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/2060
K: 1991/3276
T: 20.05.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Bayındır Asliye Hukuk Mahkemesince verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkiline ait taşınmazın dava dışı 3. şahsın davalı bankadan alacağı krediye karşılık 22.4.1988 tarihinde ipotek edildiğini, ipotek akit tablosunun 3. maddesi gereğince davalı bankanın taşınmazı ipotek tarihinden itibaren edildiğini, ipotek akit tablosunun 3. maddesi gereğince davalı bankanın taşınmazı ipotek tarihinden itibaren sigorta etmesi gerektiği halde bu işlemi yapmadığını, taşınmazda yangın çıktığını ve zarar meydana geldiğini belirterek (10.244.713) liranın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, yangın nedeniyle meydana gelen sahardan müvekkilinin sorumlu olmayacağını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, ilgili belgeler ve bilirkişi raporu gereğince Akit Tablosu 3. maddesi gereğince bankanın sorumlu olduğu kabul edilerek istemle bağlı kalınarak 10.244.713 liranın davalı bankadan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Akit tablosu davacının taşınmazı davalı bankanın 3. şahsa verdiği kredinin teminatı olarak taşınmazın rehnedildiğini göstermektedir. Yine akit tablosundan masrafları davacıya ait olmak üzere bu taşınmazın yangına karşı davalı banka lehine sigorta ettirileceği kabul edeceği açıklanmıştır. Her ne kadar taşınmaz banka tarafıdan zamanında sigorta ettirilmemiş ise de, esasen sigorta masraflarının davacı tarafından ödeneceği kabul edildiğinden davacının sigorta işlemini bizzat yaptırması imkan dahilinde bulunmaktadır. Bankanın, kredi borçlusundan olan alacağı devam ettiğine göre yangın sebebiyle sigorta tazminatı alındığı takdirde bunun yine davalı banka için bir teminat teşkil edeceği tabiidir. Taşınmazın yanmasında bankanın bir kusuru olmadığına göre sigortanın zamanında yaptırılmaması sonucu davacı zararından bankanın sorumlu tutulması isabetsiz olmuştur ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.5.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.