 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/1595
K: 1990/3298
T: 30.03.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : G.... Fab. T. Anonim Şti. ile Füsun Fatma O.....In Situ-İnç arasındaki davadan dolayı, (Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi)nce verilen 19.4.1989 gün ve 631-176 sayılı hükmü onayan Dairenin 12.12.1989 gün ve 5635-7085 sayılı ilamı aleyhinde davalı ve müdahil vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, vekiledeni şirketin iştigal konusuna madencilik dalı da dahil edilerek, dava dışı bir kişi ile ruhsat haklarının şirkete devri hususunda anlaşıldığını, sözleşme değişikliğinin bir süreyi gerektirmesi nedeniyle devir işlemlerinin şirkette çalışan davalı adına yürütüldüğünü, maden ruhsatlarını şirket adına iktisap eden davalının daha sonra uhdesindeki ruhsatları şirkete devirden imtina ettiğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı 6 adet maden işletme ruhsatının davacı şirkete ait olduğunun tesbitine ve şirket adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacı şirket ile maden arama ve işletme konusunda ihtisası bulunan yabancı "In-Situ-İnç" isimli şirketin maden aramak ve işletmek üzere müştereken bir şirket kurulması hususunda mutabakata vardıklarını, maden ruhsatlarını iki şirketin kuracakları yeni şirkete devredilmek amacıyla davalı adına alındığını, devir bedelleri ile masrafların iki şirketçe yarı yarıya karşılandığını, ortada kurulmuş yeni bir şirket bulunmadığından devir görevini yapacak durumda olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Müdahil olarak davalı yanında davaya katılan In-Situ-İnç firması vekili, davacı şirketin yeni yönetiminin ortak şirketi kurmaktan kaçındığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, müdahil şirketin, yabancı şirket olması nedeniyle 3213 sayılı Maden Kanununun 6. maddesi uyarınca maden üzerinde hak talebinde bulunamayacağından, bu hakkın muvazalı şekilde kurulacak şirkete de verilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı ve müdahil vekilinin temyizi üzerine Dairenin 12.12.1989 tarih ve 88/5635-89/7085 sayılı kararı ile onanmıştır.
Davalı ve müdahil davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Davacı G..... Fabrikaları Türk A.Ş. ve müdahil In-Situ-İnç ile A.... Maden A.Ş. arasında 25 Nisan 1984 tarihli ön protokol Türkiye'de maden yataklarının değerlendirilmesi, maden aramak ve işletmek amacıyla bir "joint venture" ortaklığının kurulmasına dönük bir anlaşma yapıldığı, bu maksatla Türk Kanunlarına göre merkezi İstanbul'da, kurucu ortaklar G.... Fabrikaları Türk A.Ş., In-Situ-İnç., A... Maden A.Ş. (A... Holding) E.A. ve T. A.'ten oluşan bir anonim şirket kurulması hususunda anlaşmaya varıldığı, kurulacak şirket mukavelesinin imzalanması beklenilmeden gerekli çalışmalara başlanması kararlaştırıldığı, maden ruhsatlarının da bu anlaşma gereği kurulacak şirkete devredilmek üzere davalı tarafından satın alındığı anlaşılmaktadır.
Esas mukavelenin tanzim ve imzasına tekaddüm eden safhada anonim şirketin kurulması hususunda taraflar arasında hasıl olan anlaşma da adi ortaklık mahiyetinde bir ön akit olarak vasıflandırılır. Bu durumda kurucular arasındaki ilişki, öğretide de baskın görüş olarak kabul edildiği gibi adi ortaklık niteliğindedir. Her hangi bir sebeple anonim ortaklığın kurulamamış olması halinde adi ortaklığın konusu elde edilememiş demektir ve adi ortaklık bu durumda infisah eder ve tasfiyeye tabi tutulur (Dr. Halil Arslanlı, Anonim Şirketler, C.I, 1960 sh. 26; Poroy - Tekinalp - Çamoğlu, Ortaklıklar ve Kooperatifler Hukuku, 1984, sh. 239).
O halde ve kurucular arasındaki ilişkide adi ortaklık niteliğinde olduğuna göre sadece maden ruhsatlarını elinde bulunduran yediemin davalı hasım gösterilerek dava açılması mümkün olmayıp müdahil ortak şirket hakkında da dava açılmak üzere davacıya mehil verilmesi dava açıldığı takdirde her iki davanın birleştirilerek görülmesi gerekirken, sadece yedieminin huzuru ile davaya bakılarak hüküm tesisi bozmayı gerektirirken her nasılsa hükmün onandığı anlaşılmakla davalı ve müdahilin karar düzeltme istemlerinin HUMK.nun 440 ve devamı maddeleri uyarınca kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davalı ve müdahil vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 12.12.1989 tarih ve 88/5635-89/7085 sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün davalı ve müdahil yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 30.3.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.