 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/1435
K: 1991/2690
T: 29.04.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Sakarya Asliye 3. Hukuk Mahkemesince verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili; davalı Kurumun, müvekkili şirketin 1987 Ocak ayı ile 1988 Ocak ayı arasındaki faturaya dayalı elektrik borçları asıllarını geç ödediğinden bahisle gecikme zammı ve KDV olarak (21.095.831) TL lık borç tahakkuk ettirdiğini, oysa bu miktardan (2.992.771) TL lık kısmının doğru ve yerinde olduğunu, fazlasının hatalı ve yanlış uygulamadan kaynaklandığını ileri sürerek (18.103.060) TL lık kısmından sorumlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; hesaplamanın, davacıyla yapılan sözleşme ve 1.12.1987 tarihinde yürürlüğe giren tarifeye uygun olarak yapıldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, mübrez belgeler ve bilirkişi raporuna dayalı olarak davacı şirketin gecikme zammnın ve KDV olarak toplam (3.785.195) TL. borçlu olacağı diğer bölümle borçlu olmayacağının tespitine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosya içerisinde 1:12.1987 tarihinde yürürlüğe giren yeni TEK tarifesi bulunmamaktadır. Bahsi geçen tarife davalı vekiline ibraz ettirildikten sonra, mahkemece, gecikme zammınını, yeni tarifenin alıcı müşteriye tebilğ edidiği tarihten itibaren mi yoksa tarifenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren mi uygulanacağı; gecikmenin gün hesabıyla mı yoksa ay hesabıyla mı yapılacağı, faturalar altındaki kayıtların davacı müteriyi balayıp bağlamayacağı hususları hukuki uyuşmazlıklar niteliğindedirler.
Hukuki uyuşmazlıkların çözümü bizzat mahkemelerce yapılmalıdır. Bu itibarla yukarıda özetlenen ve Bilirkişi raporunun 1/son, 2/d maddelerinde anlatımı bulunan hususlar hakkında mahkeme önce kendi görüşünü ortaya koymalı, bundan sonra gerek duyar ise çözümünü istediği hususlar ve teknik hesaplamalar hakkında bilirkişiden rapor alarak hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar vermek gerekir iken yazılı şekilde hukuki uyuşmazlık hakkındaki bilirkişinin görüşü doğrultusunda karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hümün davalı yararına BOZULMASINA 29.4.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.