 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/1108
K: 1990/3153
T: 09.04.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 4. Ticaret Mahkemesince verilen 8.12.1989 tarih ve 514-745 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin 10.3.1978 tarihinde Mamak Bağderesi tren istasyonunda bilet alıp binmek isterken, trenin ani hareketi sonucu düştüğü sağ bacağı ve sağ kolunun tamamen, sol bacağını kısmen yitirdiğini, idarenin bu kazada tam kusurlu bulunduğunu ileri sürerek birleştirilen dava dosyası ile (25.000.000) maddi, (15.000.000 TL) manevi tazminatın olay tarihinden itibaren iskonto faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, taşıma sözleşmesi bulunmadığından, taşıma sözleşmesi zamanaşımına dayanamayacağı, zamanaşımı olarak haksız fiillere uygulanan 1 yıllık sürenin dolduğu, aramalara rağmen böyle bir olayın kaydına rastlanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asliye ceza mahkemesi dosyası, Ankara Tıp Fakültesi kayıtları, tanık beyanı, kusur ve tazminat miktarı yönünden yaptırılan bilirkişi incelemesine göre, bilet alma olayının tanık beyanı ile isbat edilebileceği, olayda davacının % 60 oranında sakat kaldığı, davalı idarenin % 25 kusurlu bulunduğu, kusura tekabül eden tazminat tutarının (9.546.362/ lira bulunduğu belirtilerek, 1.000.000 lira manevi tazminatla birlikte, olay tarihinden, 19.12.1984 tarihine kadar % 11,5 iskonto faizi, bu tarihten sonrası için de % 52 reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair isteğin reddine karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı Cahit Aydın'ın 5.3.1978 tarihinde Kayaş yönünden gelmekte olan trene hareket halinde iken binmek istemesi üzerine, ceketinin tren koluna takıldığı, kurtarmak isterken de düşmesi sonucu yaralandığı, sağ bacağı ve sağ kolunu kaybettiği, sol bacağının da bu kazada kesildiği anlaşılmaktadır. Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemenin 1980/180 Esas, 1980/322 Karar sayı ve 25.6.1980 günlü kararı ile kusurun tamamının davacıda olduğu ve davalı idarenin TTK. 806/2. maddesi hükmüne göre sorumluluğu olmadığı anlaşılmış, 9 seneden sonra açılan bu tazminat davasında yukarıda belirtilen delili çürütecek nitelikte TCDD. Genel Müdürlüğünün kusurlu ve sorumlu bulunduğu kanıtlayabilecek herhangi bir delil ibraz edilememiş bulunduğu da nazara alınarak sabit olmayan davanın reddine karar verilmek gerekiren, yazılı olduğu şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle davalı vekilinin temyiz nedenlerinin kabulü ile hükmün mümeyyiz davalı yararına 9.4.1990 tarihinde BOZULMASINA, oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı, olayın binme tamamlanmadan trenin ani olarak harekete geçmesi sonucu meydana geldiğini ileri sürerk tazminat istemiş bulunmaktadır.
Toplanan delillere göre (ceza dosyası, ilgili hastahane raporları ve tanık beyanı), davacı yolcunun istasyonda harekete geçen trene binmek isterken olayın meydana geldiği anlaşılmıştır. Davalı idare banliyö hattında yolcuların trene binerken meydana gelmesi olası kazaların önlenmesi için çağdaş yöntemleri benimseyerek en önemli güvenlik önlemi olan açılır_kapanır
otomatik kapıları olan vagonları kullanması gerekirken bu hususa riayet etmemesi bir işletme kusurudur. Mahkemece bu kusurun kabulü olayın cereyan tarzı ve davalının çağdaş yöntemleri benimsememesi nedeniyle doğru olduğundan bozma gerekçesine katılmıyorum.
Üye Gönen ERİŞ