 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1990/1072
K: 1991/2713
T: 30.04.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Niğde Sulh Hukuk Mahkemesi)nce verilen 10.10.1989 tarih ve 86-711 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıdan toptan zeytin alıp bedeli karşılığı olarak 100.000 TL. nakit ödeme yapıp bakiye için de 180.000 liralık çek verdiğini, davalının zeytinleri teslim ederken sağlam ve sağlığa uygun olduğunu söylediğini ve kendisinin de acele ile hepsini kontrol etmeden alıp bir kısmını alıcılara sattığını ve bozuk diye şikayet gelmesi üzerine geri almak zorunda kaldığını, zeytinlerin bozuk olduğunu Çevre Sağlığı uzmanlarınca düzenlenen 19.1.1988 tarihli tutanakla sabit bulunduğunu, davalı zeytinleri geri almak istemediğini ve çeki icraya koyduğunu belirterek 180.000 TL.lık çekin iptaline, 100.000 liranın istirdatına karar verilmesini istemiştir.
Davalıya davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş ve yargılamayı takip etmemiştir.
Mahkemece, icra dosyası ve çek'e zeytinlerin sağlığa zararlı olduğuna ilişkin çevre sağlığı uzmanlarınca düzenlenen 19.2.1988 tarihli tutanağa ve davalının isticvap ve yemin davetiyelerine icabet etmemiş olmasına dayanılarak davanın sabit olduğu sonucuna varılıp, aynen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
Davacı işbu davasında, davalıdan satın aldığı zeytinlerin ayıplı çıkması nedeniyle zeytin bedeli olarak davalıya ödediği 100.000 liranın istirdatı ile verdiği 180.000 liralık çekin italini istemektedir.
Taraflar arasındaki alım satım akti çekin keşide tarihi olan 20.12.1987 tarihinde yapıldığı ve zeytinlerin bu tarihte teslim alındığı halde ayıplı olduklarının 19.2.1988 tarihli tutanak ile tesbit edildiği ve teslim tarihindin iki ay gibi bir süre geçmiş olmasına rağmen davacı alıcının yanlışihbarda bulunmadığı anlaşılmaktadır. Oysa, TTk.nun 25/3. maddesi hükmüne göre, emtianın yapılmış olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye, açıkça belli değil ise alıcı emtiayı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını muhafaza için keyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecburdur. Davacı 20.12.1987 tarihinde teslim aldığı zeytinleri bu süreler içerisinde muayene edip ayıplı idi ise davalıya ayıp ihbarında bulunması gerekirken bu lazimeye riayet etmediğinden dolayı artk ayıp nedeniyle ödediğini geri isteyemez. Emtiayı ayıplı haliyle kabul etmiş sayılmak icap eder. Mahkemece bu hususlar dikkate alınmadan yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.4.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.