 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/9504
K: 1991/2054
T: 22.03.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Hasımsız olarak açılan davadan dolayı, (İstanbul 6. İcra Tetkik Mercii Hakimliği)nce verilen 6.4.1989 tarih ve 375-461 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, avukat olan müvekkilinin vekalet ücretine dayanan alacağının rüçhanlı alacak olması gerektiğini ileri sürerek sıra cetveline itiraz etmiştir.
İstanbul 2. İflas Müdürlüğü, vekalet ücretinin nerden kaynaklandığının müflise mal kazandırdığı yolunda inandırıcı belge ibrazı halinde alacağın rüçhanlı alacak olarak kabulünün mümkün bulunduğunu bildirmiştir.
Mahkemece, iflas müdürlüğünden alınan mutalaada verilen nereden ileri geldiği belli olmadığından takip geçerli görülmeyerek şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Şikayet üzerine kanunda açıklık olmayan hallerde şikayet konusu hakkında duruşma yapılıp yapılmayacağı İİK.nun 18. maddesinin 3. fıkrasında belirtildiği gibi merci hakiminin takdirine bırakılmışsa da, öngörülen takdir hakkı mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre işin süratle neticelenmesini temine yaşayan bir takdir hakkı olup, zabıtlar münderecatına göre şikayet konusu olay kesin olarak halledilecek ise o takdirde duruşma yapılmasına lüzum bulunmaz, yok eğer aleyhine şikayet yapılan tarafın, türlü şekilde tecell edebilecek olan savunması hükme müessir olacaksa bu halde duruşma yapılması mecburi bir nitelik kazanır.
Şikayetçi, müflise ait İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 198/542 sayılı dosyasını vekil sıfatıyla takip ettiğini, müvekkili müflis'e (230.000.000) lira kazandırdığını iddia ettiğine göre iflas idare memuru da çağrılmak ve tarafların huzuru ile duruşma yapılarak İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası da celp edilerek, davacının müflis'in yararına Avukatlık Yasasının 166/2. maddesi uyarınca kazandırıcı bir çalışmasının olup olmadığının ve sonucu itibariyle alacağının rüçhanlı alacak bulunup bulunmadığının tesbiti gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.3.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.