 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/9294
K: 1991/1171
T: 21.02.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taralar arasındaki davadan dolayı Karabük Asliye 2. Hukuk Mahkemesince verilen 19.1.1989 tarih ve 20-218 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Davacı vekili İstanbul'da inşaat müteahhidi olan davacı ile Karabük'te demir ticaretiyle uğraşan davalı arasında 4.8.1986 tarihinde bağıtlanan satım akdi uyarınca davalının 50.000 kg inşaat demirini davacıya göndermeyi üstelendiğini, davacının semenin tamamı olan (10.000.000) TL'ya ödediğini, davalının gecikmeyle de olsa 30.000 k2 demiri gönderi geri kalan 19.200kg demiri ihtarname keşidesine rağmen göndermediğini, bu durumda teslim edilmeyen demir bedelinin iadesi geretiğini ileri sürerek (4.000.000) TL'nın temerrüt tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında müvekkilinin taşıma komisyoncusu olup taraflar arasında komisyon ilişkisi bulunduğunu, davacıdan vekaletname alınıp onun adına D.Ç.İ.dendemir sipariş edilmesi zaman kaybına açacağından davalının şeklen D.Ç.i'den kendi adına demir aldığını, davacının demir talebini müteakip hemen D.Ç.İ.ne siparişte bulunan davalının demir alma sırası gelir gelmez dava dışı Taşıyıcılar Kooperatifinden temin ettiği bir kamyona 19.200 kg demiri 29.8.1986 tarihinde D.Ç.i. Fabrikasından yükleyip irsaliyenin bir nüshasını kamyon sürücüsüne imzalatarak davacıya günderdiğini, TTK.nun 815. madesinde ki bir yıllık zamanaşımının dolduğunu, davalı satıcı olarak nitelendirilse dahi B.K.nun 183. maddesi hükmü karşısında davalıya sorumluluk yüklenemeyeceğini savunarak davanın reddinin istemiştir.
Mahkemece davalının bedelini tahsil ettiği 19.200 kg demiri plakasının ve sürücüsünün ehliyetnamesinin sahte olduğu bilahare anlaşılan bir kamyona yükletip sevk ettiğini, kamyonun demir yükünü davacıya teslim etmemesinden basiretli bir tacir gibi davranmayan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki satış sözleşmesinden satılan gayi teslim borcunun ifa mahalli ayrıca kararlaştırılmadığından bu hususta B.K.nnu yasal hükümlerinden hareketle sonuca varılmalıdır. BK.nun 73/b.3 maddesi hükmüne göre para borcudışındaki bir geçit borcunun ifa yeri borçlunun akdin bağıtlandığı sırada maktu bulunduğu yerdir. Öte yandan B.K.nun 186/f.I. maddesi hükmü uyarınca hilafına adet veya sözleşme yoksa satılan şeyin ifa mahallinden başka bir yere gönderilmesinin gerektirdiği nakil masraları alıcıya aittir. Nitelim davalı-satıcı da taşıma ücretinin davacı-Alıcı tarafından varsa yerinde ödeneceği kaydını içeren bir sevk irsaliyesiyle demirleri davacıya göndermiştir.
Açıklanan fiili ve hukuki nedenlerle davalının Karabük'te sattığını demirleri kendi sorumluluğu altında İstanbul'a taşıtıp davacı-alıcıya İstanbul'da teslim etmek gibi bir kabul ve yükümlülüğü yoktur.
B.K.nun 183/f.I-II maddesi hükmüne göre çeşit borcu teşkil eden satılanı tefrik edip başka bir yere gönderilmek üzere elinden çıkaran satıcı artık satılanın ziya veya hasarından sorumlu tutulamaz. Davalı-satıcı dava dışı D.Ç.T. Fabrikasından kendisine tahsis olunan temirleri dava dışı taşıyıcılar kooperatifinden temin ettiği kamyona fabrikada yükleyip taşıyıcının imzasını taşıyıcılar kooperatifinden temin ettiği kamyona fabrikada yükleyip taşıyıcının imzasını taşıyan tesellüm belgesiyle davasının istanbul'daki işyerine sevk ettiğine ve üzerine düşeni böylece yerine getirdiğine göre taşıyıcının güveni kötüye kullanarak demirleri davacıya teslim etmemesinden sorumlu tutulamaz. Bu durumda haklı bulunmayan davanın reddine karar verilmek icap ederken aksine düşüncelerle kabulü cihetine gidilmiş olması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.2.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.