 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/9174
K: 1991/1017
T: 18.02.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Samsun Asliye 1. Hukuk Mahkemesince verilen 1.11.1988 tarih ve 26-816 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacılar ve davalı Belediye vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, müvekkillerinin murislerinin davalılardan Adnan'a ait araçta yolcu olarak bulundukları esnade bu aracın davalılardan Kemal yönetimindeki diğer davalıya ait otobsle çarpışması sonucu öldüklerini, davacılardan Binnur ve Hamit'in anne ve babalarının desteğinden yoksun kaldıklarını, ayrıca (200.000) lira cenaze masrafı yapıldığını ve davacıların olaydan büyük üzüntü duyduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Binnur için (2.000.000) lira, Hamit için (2.000.000) lira destekten yoksun kalma tazminatı ile (200.000) lira cenaze masrafı ve her davacı için (500.000)'er lire manevi tazminat ki; toplam (6.700.000) lira tazminatı olay tarihi olan 14.1.1985 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Adnan vekili, istenen tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Kaza davalı Kemal vekili de, talep edilen tazminatın fahiş oldğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Belediye vekili ise, zamanaşımı def'inde bulunmuş ve ayrıca istemin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yerinde olmayan zamanaşımı def'inin reddiyle toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacıların murislerinin davalılardan Adnan'a ait araçta yolcu olarak bulundukları esnada bu aracın davalı Kemal yönetiminde bulunan diğer davalıya ait araçla çarpışması sonucu öldükleri, olayda yolcu olan murislere izafe edilebilecek bir kusurdun mevcut olmadığı, davacılardan Binnur ve Hamit'in anne ve babalarının desteğinden yoksun kaldıkları, davacı Rüştü'nün duydukları sonucuna varılarak, davacılardan Binnur'un fazlaya ilişkin haklı saklı kalak kaydıyla bu davacı için (2.000.000) lira destekten yoksun kalma ve (500.000) lira manevi tazminatın, davacı Hamit için (1.429.401) lira destekten yoksun kalma ve (500.000) lira manevi tazminatını davalılardan tahsiline, bu davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, keza davacı Rüştü için (300.000) lira manevi tazminat ile (200.000) lira maddi tazminatın (cenaze masrafı) ve davacı Hava için (300.000), davacı Ali için (400.000) lira manevi tazminatın (davalıların kusur durumuna göre birbirlerine rucü etme hakları saklı kalmak kaydıyla) davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine ve hükmolunan tazminat toplamına olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine (kısa kararda faize hükmedilmesine rağmen gerekçeli karar hüküm kısmında bu konuda bir ibareye almamış) karar verilmiştir.
Kararı, davalılardan belediye vekili ve davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kısa kararda mahkemece olay tarihinden itibaren faize de hükmedilmiş olması ve aslolan kısa karara göre infaz yapılması gerekmesine nazaran davacıların temyiz itirazlarının redid gerekmiştir. Haksız fiil tazminatı istemi bulunduu cihetle hükmedilen tazminata olay tarihinden itibaren faiz yaürütülmesi doğru bulunmasına ve davalılara ait araçların olaya birlikte sebebiyet vermeleri nedeniyle tazminatın tamamından B.K nun 50 ve 51. maddeleri hükümlerince müteselsilen sorumlu bulunmalarına gör edavalı belediyenin temyiz itirazlarının da reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 5.200 lira temyiz ilam harcının temyiz edenlerden davacılardan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 41.294 lira temyiz ilam harcının temyiz edenlerden davalı belediyeden alınmasına, 18.2.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.