 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/9026
K: 1991/540
T: 04.02.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Gümüşhacıköy As.Hukuk Hakimliğince verilen 24.10.1989 tarih ve 410/411 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : davacı vekili müvekkilinin hamili bulunduğu (15.500.000) lira bedelli değişik tarihli (7) adet müşteri çeklerini davalı PTT.nin Gümüşhasköy şubesinden iadeli-taahhütle bir mektup içinde postaya verdiğini, bu mektubun ilgilisine ulaşmayarak postada kaybolduğunu ileri sürerek çeklerin kaybolduğunun tesbitine karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının gönderdiği mektubun ilgilisine ulaşmadığını, ancak davacı iptal davası yerine tesbit davası açamayacağını, davacının mektup içinde çek göndermenin usulsüzlüğü nedeniyle müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, zamanaşımının gerçekleşeni savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, PTT yazısı ve tanık beyanına nazaran davacının gönderdiği (7) adet çekin ilgilisine gitmeyerek PTT'de kaybolduğunun tesbitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
TTK.nun 730/20 maddesi yollaması ile 669 ve devamı maddelerine göre açılacak olan zayi nedeniyle çek iptal davalarının, işin niteliği ve meydana getireceği hukuki sonuçlar itbariyle hasımsız açılması iktisa eder.
Bu davanın hasımsız açılması halinde çek keşidecisine, zayi nedeniyle iptal kararı alan davacıya ödeme yaparak borcundan kurtulma olanağı tanındığı gibi ilerde senedi ibraz çek olan yetkili hamilin senedin iptaline ilişkin mahkeme kararının iptali konusunda dava ikame etmesine de imkan verilmiş ve bu şekilde gerçek hak sahibinin ortaya çıkması dolayıda borçlunun iki defa ödeme tehlikesiyle karşı karşıya kalması önlenmiş olacaktır.
Dava konusu olayda davacı, çek nezdinde kaybolan davalıyı hasım göstererek çekler kaybolduğunun tesbitini istenmiş ise de davadaki hukuki nitelendirmeyi yapmak mahkemenin görevi içerisindedir. O halde, davayı yukardaki açıklamalar doğrultusunda değerlendirmek sonucu da olan mahkemenin bu değerlendirmeyi yapmadan davayı kabul etmesi yerinde değildir.
Bu durumda, mahkemece hasımlı olarak açılmış olan bu davanın sırf bu nedenle reddine karar vermek gerekirken aksi düşünceyle davaya bakılması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 4.2.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.