 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/8948
K: 1991/849
T: 11.02.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 6. Ticaret Mahkemesince verilen 21.6.1989 tarih ve 439-618 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili müvekkillerinin davalı kooperatifin ibra edilmiyen eski yönetim ve denetim kurulu üyeleri olduklarını, 10.4.1988 tarihinde yapılan 1987 yılı olağan genel kuruluna (176) ortağın katıldığını, genel kurulda (85) ortağın aleyhe oyu ile müvekkillerine isabet eden dairelerin tapularının davalı kooperatif adına tesciline karar verildiğini, müvekkilleri hakkında verilmiş bir ihraç kararı olmadan böyle bir karar alınamıyacağı gibi alınması halinde diğer ortaklara ek vecibeler yükleneceğinden 3/4 çoğunluk gerekeceğini, esasen (89) olması gereken adi çoğunluğun dahi sağlanmadığını, müvekkillerinin akçalı yükümlülüklerini yerine getirdiğini, genel kurul zaptına muhalefetlerini de geçirttiklerini, alınan kararın yasa ve anasözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek genel kurul kararının batıl olduğunun tespitiyle iptaline karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı vekili; davacıların kendilerini ilgilendiren konularda genel kurulda oy kullanamıyacaklarını, kararın adi çoğunlukla alınabilecek konuyu içermesi nedeniyle davacılar oylarının yokluğu halinde adi çoğunluğun sağlanmış olduğunu, genel kurulun konuyu karara bağlıyabileceğini; davacılar hakkında aynı mahkemeye açılan sorumluluk davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, mübrez belgeler, ilgili mahkeme dosyası ve bilirkişiler raporuna nazaran sadece yönetici ortağın yönetimin ibrası halinde oy hakkından yoksun olduğu, bu olayda davacıların oy hakkı bulunduğu, çekimser oyların aleyhe verilmiş oylar sayılacağı, bu nedenle oylamada adi çoğunluk nisap sayısı (89) sayısının sağlanamadığı, kararın yasanın amir hükümlerine aykırı olması nedeniyle iptalinin her zaman istenebileceği, davacıların vecibelerini yerine getirdikleri, ihraçlarına karar verilmediği, sonuç olarak alınan kararın hükümsüz olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüyle;
1 - İbrahim Çubukçuoğlu ve Musa Eroğluna dairelerinin tahsis edilmiş olduğundan bu davacılar yönünden konusu kalmaya davadan karar verilmesine yer olmadığına,
2 - Diğer davacılar hakkında alınan genel kurul kararının hükümsüz olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunen uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 7.700 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz edenden alınmasına, 11.2.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.