 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/8895
K: 1991/824
T: 11.02.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Taş ova Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 19.7.1989 tarih ve 343-227 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı Yusuf Özden tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin alacaklısı, davalılardan Mehmet'in borçlusu, diğer davalı Yusuf'un kefili bulunduğu 25.8.1958 vadeli (4.000.000) liracı bedelli bonoya dayanılarak davalılar hakkında yapılan icra takibine her iki davalının bonodaki imzaların kendilerine ait olmadığını belirterek ve haksız olarak itiraz ettiklerini iddia ederek davalılar itirazlarının iptalini ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan Yusuf, dava konusu bonodaki kefil imzasının kendisine ait olduğuna, kendisinin icra takibine itiraz etmediğini, icra memurluğunu verilen itiraz dilekçesindeki imzanın kendisine ait olmadığını bildirmiştir.
Davalılardan Mehmet, bonodaki imzasının kendisine ait olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia ve savunmaya, Adli Tıp Kurumu raporuna ve toplanan kanıtlar nazaran, dava konusu bonodaki borçlu imzasının davalılardan Mehmet'e ait olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalılar itirazlarını iptaline, (608.000) lirası inkar tazminatının davalılardan tahsiline, davacı vekili yararına takdir olunan vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalılardan Yusuf Özden temyiz etmiştir.
Davalılardan Yusuf Özden memurluğuna verilen 6.10.1988 tarihli icra takibine itiraz dilekçesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, icra takibine bir itirazda bulunmadığına duruşmada açıkça bildirmiştir.
Mahkemece öncelikle bu hususun incelenmesi gerekirdi. Ancak dava açıldıktan sonra davalılardan Yusuf'un belirtilen beyanı üzerine davacı bu davalı hakkındaki icra takibini yürüttüğünden, artık davalılardan Yusuf hakkındaki davanın konusu ortadan kalkmış bulunmaktadır.
Bu durumda mahkemece, davalılardan Yusuf Özden hakkındaki davanın konusu kalmadığından gerekli kararın verilmesi ve davalının inkar tazminatı, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerekirken, diğer davalı ile birlikte aleyhine hüküm kurulması inkar tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle kararı temyiz eden davalılardan Yusuf yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle davalılardan Yusuf Özden'in temyiz itirazının kabulü ile hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.2.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.