 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/8686
K: 1991/491
T: 04.02.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara asliye 9. Ticaret Mahkemesince verilen 7.7.1989 tarih ve 353-468 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirket ortaklarından davalının şirket genel müdürü bulunduğu sırada tahsil edilen bazı paraların davalı maddesinde kaldığını ileri sürerek (1.750.804)nın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin zimmetinde herhangi bir paranın mevcut olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve davacı şirket defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi tetkikatına göre davanın kısmen kabulü ile belirlenen (900.804)'nın davalıdan tahsiline fazla isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
11.5.1988 tarihli bilirkişi raporunun 3. sahifesinde davalının, davacı şirketin yönetim kurulu üyesi olduğu belirtilmektedir. Dava, şirket genel müdürü ve aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olduğu anlaşılan davalının bu görevleri sırasında sorumluluğuna ilişkindir. Hal böyle olunca, davalı hakkında dava açılabilmesi için T.T.K. 342. maddesine göre şirket genel kurulunca bir karar verilmesi ve davacının da denetçiler tarafından açılması gerekir.
Dosya da, davalı hakkında dava açılabilmesinin teminen bir genel kurul kararı bulunmadığı gibi davanın da denetçiler tarafından değil, şirket temsilcisinin verdiği vekaletnameye dayalı olarak vekil tarafından açıldığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece, TTK. 341.maddesine göre genel kurul kararının istihsali ve denetçilerin davaya muvafakatlerinin sağlanması bakımından HUMK.nun 39. ve 40. maddeleri gereğince davacı vekiline uygun sürecin verilmesi ve sonucuna göre işlem yapılması gerekirken ve tavsiyeyeuyulmaksızın yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyzi iadesine, 4.2.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.