 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/8291
K: 1991/314
T: 28.01.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir Asliye 1. Hukuk Mahkemesince verilen 14.2.1989 tarih ve 318-97 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin kamyonu ile davalının yönetimindeki otobüsün 12.3.1988 tarihinde çarpışması üzerine davalının muavini ve otobüsteki yolcularla birlikte müvekkilinin üzerine yürüyüp döğmeleri nedeniyle müvekkilinin boş bir bono ile iki adet beyaz kağıdı imzalamak zorunda kaldığını, anılan belgelerin ikrah altında imzalandığını ileri sürerek bu belgelerin iptaline karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı vekili; çarpışmada müvekkilinin aracında 5.000.000 liralık zarar tespit edilmesi nedeniyle davacının kusurun tamamının kendisinde olduğunu kabul etmesi ve zararı ödemeyi teklif etmesi üzerine 5.000.000 liralık bonoyu özgür iradesiyle imzaladığını, davacı aracının ödeme yapmasını sağlamak amacıyla garaja bırakıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, mübrez belgeler, delil tespiti dosyası ve tanık beyanlarına nazaran tarafların araçlarının çarpışması üzerine davalının yasal yollara ve merciilere başvurmak yerine davacıya karşı zor kullanmak yolunu seçip iki adet beyaz kağıdı ve bir adet sonradan 5.000.000 lira yazılan bonoyu davacıya ikrah altında imzalattığı gerekçesiyle 12.4.1988 vade tarihli 5.000.000 lira bedelli bonoyla davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, iki adet davacı imzalı kağıtların geçersizliğine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacının, kendisinin neden olduğu haksız fiilden kaynaklanan davalıya karşı bir tazminat borcu bulunduğu ve bunun temel borç ilişkisi olduğu çekişmesizdir. Ne varki, davalı temel ilişkiden kaynaklanan bu alacağını cebir, şiddet ve tehdit kullanmak suretiyle tahsili özel takip şekline bağlı kıymetli evraktan sayılan bonoya bağlatmış olması davacının iradesi dışında bulunduğundan, sadece bono düzenlenmesi hukuki işlemi bu durumda geçersiz kalmaktadır.
Davalının temel ilişkiden kaynaklanan tazminat isteme hakkı saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 120.000 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 28.1.1991 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.