Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/8035
K: 1990/8347
T: 24.12.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 14.6.1989 tarih ve 66-197 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmekle gereği düşünüldü:
 
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin, kredi borçlusu bulunan dava dışı C.A.'nın 18.12.1987 tarihinde iflasına karar verilmesi üzerine sözleşmelerin müteselsil kefili bulunan davalı aleyhine 8.350.00 liralık kefalet limiti ile sınırlı olarak icra takibi yaptıklarını ancak davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabında, davacının verdiği kredi karşılığı ipotek aldığını, ipotek değerinin borcu karşılayacak miktarda olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davalının 8.350.000 liralık limitle sınırlı olarak kefil bulunduğu, kefil olunan borçtan 3.350.000 liralık borç kaldığı, sonradan verilen krediler için kefaletin teşmil edilemeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 3.350.000 liralık kısma yönelik itirazın iptaline karar vermiştir.
Hüküm; davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı bankanın, dava dışı C.A. ile yaptığı kredi sözleşmelerinde davalının 8.350.000 liralık limitle sınırlı olmak üzere müteselsil kefil bulunduğu hususu ihtilafsızdır. Bu durumda dava dışı asıl kredi borçlusunun icra takip tarihi itibariyle borcunun belirlenmesi, bu borcun kefalet limitinin altında olması halinde belirlenen o miktar için kefilin sorumlu tutulması, borcun bu limiti aşması halinde limitle sınırlı olmak üzere sorumlu tutulması gerekir.
Mahkemece, bilirkişi raporu ile asıl borcun, 8.350.000 liralık kefalet limitinin çok üzerinde olarak belirlendiği gözönünde tutularak davalı kefilin kefalet limitiyle sorumluluğu benimsenmek ve binnetice davanın, tamamen kabulüne karar verilmek gerekirken yazılı olduğu şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
 
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.12.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini