 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/7857
K: 1990/7899
T: 10.12.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Bor Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 12.6.1989 tarih ve 251-191 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı kooperatif üyesi olan müvekkilinin 4.12.1985 günlü yönetim kurulu karar ile haksız olarak üyelikten çıkartıldığını belirterek, çıkarma kararının iptalini, mümkün olmadığı takdirde 500.000 lira maddi ve 500.000 lira manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sözleşmede belirlenen nitelikleri haiz olmadığı için üyelikten çıkarıldığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve ilgili belgelere göre çıkarma kararına karşı davacının genel kurula itiraz ettiği, genel kurulca henüz olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşılarak, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı vekilinin bütüntemyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.500 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 10.12.1990 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Mahkemenin kabulüne göre yönetim kurulunun ihraç kararına karşı süresinde genel kurula itiraz etmiş, ancak genel kurul, takip eden ilk tolantısında (30.3.1986) bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar almamıştır. Mahkeme, bu hususa dayanarak, davacının ancak genel kurulca bir karar alınması halinde dava açabileceği gerekçesiyle, davayı reddetmiştir.
Oysa dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre ihraç kararına itirazdan sonraki genel kurulda bu itiraz hakkında bir karar alınmaması halinde ve ortağın ilelebet beklemek zorunda olmadığı gerekçesiyle, itirazın yapılan bu genel kurul toplantısında reddedilmiş sayılacağı ve açılan davanın genel kurulun bu red kararına karşı açılmış bir dava olduğunun kabulü gerektiği benimsenmektedir.
O halde, davada, geel kurulda yönetim kurulu ibra da edilmiş bulunmakla, davacının itirazının genel kurlca reddedilmiş ve işbu davanın genel kurulun bu red kararına karşı açılmış bir dava olarak kabulü ve rüyeti gerektiğinden bahisle hükmün bozulması gerekirken çoğunlukla alınan onama kararına karşıyım.