 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/7731
K: 1991/2986
T: 07.05.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA: Taraflar arsındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 7.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 11.7.1989 tarih ve 659-682 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 7.5.1991 gününde davacı avukatı R.Hüsamettin Nişancı ile davalı avukatı Cavit İkiz gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR:Davacı vekili, müvekkiline ait hurda demir yükünün 25.5.1986 tarihli navlun sözleşmesi uyarınca davalının acentası olduğu donatana ait geminin Detroit'de Oueber'e giderken karaya sürttüğünü ve bu nedenle müşterek avarya ilan ettiğini, yükün geri kalan bölümünü aldıktan sonra geminin başkaca bir sebep yokken rotasından ayrılarak gemiyi havuzlatmak üzere New York-Hobocen limanına indiğini, burada geminin günlerce beklemesi sonucu 29 gün yükün tesliminin geciktirildiğini, faaliyeti gelecek yüke bağlı olan müvekkili tesislerinin üretim kaybına neden olduğu gibi yüke bağlanan sermayenin rantından da istifade edilemediğini iddia ederek toplam (478.236.842) TL sı zararın davalıdan faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kira sözleşmesi uyarınca ihtilafın New York'ta tahkim usulü ile halli gerektiğinden mahkemenin görev ve yetki bakımından davaya bakamayacağını, taraflar arasında direkt bir akdi ilişki bulunmadığı gibi muayyen bir zamanda mal teslimi hususunda taahhütlerinin olmadığını, müvekkiline husumet yöneltilmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Donatana ait geminin dava dışı başka bir firmaya kiralanmış olması nedeniyle taraflar arasında akdi bir ilişki bulunmadığı gerekçesiyle husumet yönünden davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 10.7.1987 gün ve 1987/2148-4158 sayılı ilamıyla TTK. 1093 maddesi hükmünce konişmentoda taşıyanın ismi gösterilmediğinden donatanın taşıyan sayılacağı, kaldı ki kaptanın yolculuğun değiştirilmesi ve fevkalade tamirler için donatandan talimat istemeye mecbur olduğu, TTK.994/2.maddesi uyarınca rota değişikliğinin donatanın talimatı ile yapıldığı hususunun ihtilafsız olduğu, geminin tenkık idaresinin donatanda bulunduğu, gecikmede teknik bir kusur varsa bundan donatanın sorumlu olacağının tabi bulunmasına göre husumetin donatana yöneltilmesinde usulsüzlük olmadığından bahisle hüküm davacı yararına bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu iddia ve savunmaya, bilirkişiler raporuna ve toplanan kanıtlara nazaran, davalının taşıma sırasında geminin topuk atlaması üzerine o anda mevcut imkanları değerlendirerek gemisini yükü ile havuzlayabilecek ve tamir edecek Hobocen tersanesini seçmesinde ve bu nedenle rotasından sapmasında haksızlık bulunmadığı, sapmanın haklı ve uygun bir sapma olduğu, davacı yanca bu hususun aksine bir kanıt da ibraz edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraf vekilleri duruşmaya geldiklerinden (100000) TL sı duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4.200 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 7.5.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.