 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/7722
K: 1990/4115
T: 22.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Trabzon Asliye 1. Hukuk Mahkemesince verilen 24.4.1989 tarih ve 282 - 443 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili müvekkilesi ile davalıların müşterek murisi olan Mehmet Atmaca'nın 1962 yılında eşit paylar ile davalı oğullarını da ortak etmek suretiyle bir Koll. Şti. kurduğunu esasen tüm sermayeyi Mehmet Atmacanın sağladığını 1980 yılında Mehmet'in ölümü üzerine davalıların şirketi feshedip Mehmet'in hissesini 103.959.000 TL.düştüğünü söyleyip onu da ödemediklerini esasen davalıların bu şirket sayesinde zengin olduklarını ve şirketin gerçek mal varlığını gizlediklerini öne sürüp fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup, müvekkilesine miras yoluyla ve şirketin feshi nedeniyle düşmesi gerekin mevlağdan 1.500.000 TL.nın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevabında, 1962 yılında kurulan Atmaca Koll. Şti.ne müevekkillerinin de eşit oranda sermaye koyduklarını şirketin 20.9.1980 günlü Ticaret Sicil Gazetisinde yayınlanan Trabzon 1. Noterliğinde düzenlenmiş 3.7.1980 günlü fesihname ile rızaen feshedildiğini ve tarafların 1.3.1980 tarihi itibariyle birbirlerini karşılıklı ve kesin suretle ibra ettiklerini, davacının dava hakkı bulunmadığını, ortak Mehmet Atmaca'nın uzun süre hastalığı nedeniyle yaptığı masrafların şirketteki hissesinden karşılanması nedeniyle müvekkillerinin hissesine göre hissesinin düşük kaldığını hesaplaşmada hiç bir usulsüzlük yapılmadığını, müvekkillerinin fesihten sonra da çalışarak yeni mal varlıkları elde ettiklerini, diğer mirasçıların hesaplaşmaya bir itirazları da olmadığnı zamanaşımı süresinin de dolduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece fesihname ve ibranameye tesbit raporu ve tüm dosya içeriğine dayanılıp, şirket ortağı Mehmet Atmaca ölünce tarafların söz konusu şirketi feshedip ibralaştıkları, ancak davalıların hissedarlara haklarını ayrıca ödeyeceklerini beyan ettiği 1984 yılında yapılan tesbitte davalıların mağazasında 7.455.789 TL.lık mal olduğunun anlaşıldığı ve davalıların şirket dışında bir faaliyetlerinin bulunmadığı ve bu mal varlığını şirketin faaliyeti ile sağladıkları, davalıların sadece Of ilçesi Sugören köyünden başka yerde gayrımenkullerine tesadüf edilmemiş ise de, sadece bu kaydın bile davacı talebinin haklılığını gösterdiği, başka hissedarların da açmamasının davacıyı haksız göstermeyeceği, davanın subuta erdiği sonucuna varılıp, 1.500.000 TL.nın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
1 - Davacının esas iddiası 3.7.1980 tarihli fesih ve tasfiye protokolu yapılırken davalıların ilerde tüm haklarını verecekleri vaadi ile babalarının payına düşen miktarın az gösterilmesine razı olduğunu ileri sürerek, binnetice davalıların hileli davrandıklarını iddia etmiştir. Dava ise 28.2.1985 tarihinde açılmıştır. BK.nun 31. madde hükmü gereğince hata veya hile ile haleldar olan akit ile bağlı olmayan taraf akti ifa etmemek hakkındaki kararını beyan etmeksizin hilenin anlaşıldığı tarihten itibaren bir seneyi geçirir ise akte icazet vermiş sayılır. Davacının bu durumda işbu davayı aşması gerekir. BK.nun 31. maddesindeki bu süre sükutu hak süresi olup, mahkemece re'sen nazara alınması gerekir. O halde bu nedenlerle aşağıdaki bentteki açıklanan husus dışında kalan davanın reddi gerekirken davacı yararına hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
2 - Davacı 3.7.1980 günlü fesihname ile ölü babasına düşen 103.959 TL.dan kendi payına düşen bölümünün dahi ödenmediğini iddia ettiğine göre, mahkemece veraset ilamı gereği davacıya düşen pay tesbit edilmeli ve tesbit edilen bu meblağın davalılar tarafından ödenip ödenmediği araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA,22/05/1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.