 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/6994
K: 1990/7460
T: 22.11.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Mahalli Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 6.4.1989 tarih ve 72-87 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 20.11.1990 gününde davacı avukatı gelip davalı taraf tebligata rağmen gelmediğinden temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili müvekkilinin dava dışı H.B. den 1985 yılında aldığı 130.000 TL.ye karşılık yazılan senedi H.'ye verdiğini, 100.000 TL. sını ödediğini, 30.000 TL.lık kısmını ödeyemediğinden senedi geri alamadığını bu arada müvekkili ile davalı arasında Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/242 s. dosyasında öngörülen davada bir tehdit unsuru olarak kullanmak ve müvekkilini temyizden vazgeçirmek maksadıyle davalının 30.000 Tl.lık kısmını ödeyemediğinden senedi geri alamadığını bu arada müvekkili ile davalı arasında Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/242 s. dosyasında öngörülen davada bir tehdit unsuru olarak kullanmak ve müvekkilini temyizden vazgeçirmek maksadıyle davalının 30.000 TL. lık kısmını da ödeyip H.den aldığı senedin 130.000 rakamının önüne 1 rakamını ilave edip 1.130.000 rakamına dönüştürdüğünü ve metin kısmını da kendisinin yazdığını müvekkilinin temyizden vazgeçmediğini ancak o davanın aleyhine sonuçlandığını davalının gayesine ulaşmasına rağmen tahrif ettiği senedi icraya koyduğunu belirterek söz konusu senedin 130.000 TL. olduğu ve bunun da 100.000 TL.lık kısmının ödendiğini tesbiti ile tedbir kararı verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin senedi ciro yoluyla ve iyi niyetli olarak lehtarı H.'den devraldığını, C. Savcılığınca da tahrifat iddiası yönünden takipsizlik kararı verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece icra dosyası ve senede takibin iptali isteminin merci hakimliğince reddedilip kesinleşmesine, C. Savcılığınca tahrifat iddiasına karşılık takipsizlik kararı verilmesine dayanılıp hamil olan davalının yaptığı icra takibine ilişkin olan takibin iptali isteminin rededilip Yargıtayca da onararak kesinleştiği, bu kararın taraflar yönünden bağlayıcı olduğu aynı iddialara ilişkin olarak C. Savcılığınca takipsizlik kararı verildiğini iddianın mücerret olup davacının yazılı delili olmadığı gerekçeleriyle birleştirilerek görülen işbu menfi tesbit davası ile istirdat davasının reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı işbu davasında dava konusu bonoda tahrifat yapıldığını öne sürerek 1.130.000 TL.lık gözüken bonunun aslında 130.000 TL.'lık olarak düzenlendiğini bu miktarın 100.000 TL'sını ödeyip bakiye 30.000 TL borcu kaldığının tesbitini istemiş olup Mahkemece, C. Savcılığınca tahrifat iddiasına ilişkin olarak takipsizlik kararı verildiği ve İcra Tetkik Merciince de davacının yaptığı itirazın reddedilip kesinleştiği ve bu yüzden tarafları bağlayıcı gerekçeleri ile dava reddedilmiş ise de C. Savcılığının takipsizlik kararı Hukuk Hakimini bağlamayacağı gibi esasen zamanaşımı nedeniyle takipsizlik kararı verildiği de dikkate alınmamıştır. Dar yetkili İcra Tetkik Merci Hakimliği kararının kesin hüküm niteliğinde olmadığı, binnetice tarafların genel mahkemeye müracaatını engelleyemeyeceğinin düşünülmemesinde doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş: iddia doğrultusunda bir tahrifat yapılıp yapılmadığının tesbiti için yetenekli bilirkişiler aracılığı ile inceleme yaptırılıp alınacak rapor muvacehesinde ve davacının 100.000 TL.'lık kısmını ödediğine ilişkin delilleri de değerlendirilerek bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenler hükmün mümeyyiz davacı yararına BOZULMASINA, davacı vekili geldiğinden 100.000 TL. duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.11.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.