 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/6514
K: 1990/6985
T: 05.11.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen (...) hükmün temyizen tetkiki davalı STFA vekili tarafından istenmiş (...) olmakla (...) gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalılardan P.T.T.ye ait kablo çalışmaları sırasında diğer davalı müteahhit elamanlarını dikkatsizlikleri sonucu eskot su borularının patlaması nedeniyle gıda maddeleri ticareti yapan müvekkilinin deposunun su basması neticesinde hasara uğrayan mallardan dolayı (3.156.230) TL. maddi zarara uğradıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla (3.156.230) TL. maddi (100.000) TL. manevi tazminatın davalılardan müsetelsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı P.T.T. vekili, müvekkili ile diğer davalı arasında yapılan istisna akdine göre işin yapılması sırasında meydana gelecek zararın müteahhide ait olacağının kararlaştırıldığını, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı S.T.F.A. vekili, olayda müvekkilinin kusuru bulunmadığını, istenen miktarın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan kanıtlara, tespit raporu ve bilirkişi raporuna nazaran kablo çalışmaları sırasında su borularının patlamasıyla davacının zarara uğradığını, kabul ederek (2.831.200) TL. maddi ve (50.000) TL. manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilince temyizi üzerine Dairemizin 27.3.1989tarih ve 1988/4947 E-1989/1901 K. sayılı ilamı ile davalılar arasındaki istisna sözleşmesinde sözleşmenin uygulanması sırasında oluşacak zarar-ziyandan müteahhit şirketin sorumlu olacağının tespit edildiği, bu şirketin davalı P.T.T.nin müstahdemi, yardımcı kişiler gibi sıfatları bulunmadığı halde hasardan sorumlu tutulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davalı P.T.T. lehine B.K.nun 49. maddesinde belirtilen manevi tazminat şartlarının oluşmadığı halde manevi tazminata hükmedilmesi nedeniyle de davalı S.T.F.A.nın lehine bozulması sonucu mahkemece bozmaya uyularak yeniden delil toplanmaksızın:
1 - P.T.T. hakkında açılan davanın husumetten reddine,
2 - S.T.F.A. hakkında açılan maddi tazminatın (2.831.200) TL. olarak kabulü ile bu miktarın dava tarihinden itibaren % 30 faiziyle tahsiline, bu kaleme ilişkin fazla istek ile manevi tazminatın reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı S.T.F.A. vekili temyiz etmiştir.
Dairemizce bozulan ilk kararda mahkemece temerrüt faizine hükmedilmiş, davacı kararı bu yönden temyiz etmemiş, davalı tarafın temyizi üzerine karar davalılar yararına bozulmuştur. Bozma üzerine makemece verilen son kararda, evvelce davalı taraf yararına kazanılmış hak durumunda olduğu için davacı alacağına temerrüt faizi hükmedilmemesi gerekirken hükmedilmesi doğru olmadığından hükmün bu sebepten davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı S.T.F.A. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı S.T.F.A. yararına BOZULMASINA, (...) 5.11.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.