 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/6486
K: 1990/6958
T: 05.11.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İskenderun 2. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen hüküm temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalını müvekkili şirketin borçlu olarak göründüğü toplam (1.500.000) lira bedelli 3 adet bonoya istinaden müvekkili aleyhine icra takibine giriştiğini, oysa müvekkili şirketin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, bu konuda şirket defterlerine herhangi bir kayıt olmadığını, bonoların eski şirket yöneticisi tarafından yöneticilik sıfatının sona ermesinden sonra hile ile davalıya verildiğini iler sürerek, bonoların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, iddianın yerinde olmadığını, şirket defterlerinde kayıt bulunmamasının bonoların geçerliliğini etkilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini istemiş, mahkemeye, verdiği 14.12.1988 tarihli ihbar dilekçesinde (davanın bonoları tanzim eden Recep Y.'e ihbarı amacıyla verilen) ise bonoların davacıya satılan pamuk karşılığında alındığının belirtmiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya ve toplanan delillere göre, bonoların şirketi ilzama yetkili kişi itarafından ve şirket adına mal karşılığı davalıya verildiği, hile iddiası ve davalının kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı, şirket defterlerinde kayıt bulunmamasının bonoların geçerliliğini etkilemeyeceği, her ne kadar dava sırasında davacı şirketin iflasına karar verilmiş ise de daha sonra İİK.nun 254. maddesi gereğince iflasın kapatılmasına karar verildiği anlaşıldığından davanın esasının inclenmesinde davacının menfaati bulunduğunu sonucuna varılarak sabit olmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1 - (...)
2 - Ancak, dava konusu senetlerde nakten kaydı bulunmasına rağmen davalı senet lehtarı sentelerin mal karşılığı alındığını açıklamak suretiyle senet metinlerini talil etmiş bulunmaktadır.
Bu durum karşısında isbat külfetinin senet metnini tatil eden davalı tarafı yükletilmesi suretiyle hasıl olacak sonuç çerçevesinde hüküm kurulması gerekirken yazılı şeklide karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilini temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 5.11.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.