 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/6464
K: 1989/3597
T: 12.06.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasıdaki davadan dolayı Krdz. Ereğli'si Asliye 1. Hukuk Mahkemesince verilen 25.4.1988 tarih ve 329-164 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içide verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının dava dışı Karen Ticaret Anonim Şirketi'nden aldığı kamyon karşılığında bu şirkete vermiş olduğu bonoların müvekkili tarafından kefil olarak imzalandığını, bono bedellerinin dava dışı şirkete müvekkili tarafından ödediğini ve müvekkilinin yeğeni olan davalının borcun ödenmemesi nedeniyle girişilen ilamsız takibe itiraz ettiğini belirterek, davalının haksız itirazının iptaline ve % 15 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ve davacının takibe dayanak yapılan bonoların müşterek borçluları olduğunu, bu bonolara dayanarak takip yapılamayacağını, müvekkilinin davacıya hiç bir borcu bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya ve toplanan delillere göre, taraflarca müşterek borçlu olarak imzalanan bonoların ödenmekle kambiyo senedi vasfını yitirdikleri, borçlulardan birisinin bono bedelini ödemesi halinde ödenen bedelin yarasını diğer borçludan isteyebileceği, ancak bu tür ihtilafların Borçlar Kanunu ve Borçlar Hukuku mevzuatına yönelik usullerle çözümlenebileceği, bu yol izlenmeden bonolara dayanarak takip yapılamayacağı ve bu nedenle itirazın yerinde olduğu sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacı tarafından kefil sıfatıyla ödendiği iddia olunan bonolardan doğan alacağın asıl borçludan rücuan tahsili amacıyla yapılan icra takibine karşı vaki itirazın İİK.nın 67. maddesine dayanarak açılmış bulunan itirazın iptali davasıdar. Anılan yasa maddesi uyarınca mahkemece genel hükümler çerçevesinde iddia incelenerek bir sonuca varılması gerekirken davanın Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olduğu gerekçesi ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına 12.6.1989 tarihinde BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.