 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/6453
K: 1990/6827
T: 23.10.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Samsun Asliye 2. Hukuk Hakimliği'nce verilen (...) hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş (...) olmakla (...) gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkiline devredilen Hisarbank'ın davalıya kredi kullandırdığını, davalının kredi borcunu ödememesi nedeniyle daha önce yapılan takipte davalıdan borcun (195.441) TL.nın tahsil edildiğini, bakiye (1.953.132) TL. alacağın tahsili için yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu takipten önce müvekkili hakkında aynı borç ilişkisi nedeniyle yapılan takipte İ.T. Mercii kararı ile müvekkilin borcunun (195.441) TL. olarak belirlendiğini, borcun tümünün faiz masrafları ile birlikte bu icra dosyasına yatırıldığını ve borcun sona erdiğini, dava konusu alacak iddia edilen miktarın büyük bölümünün faiz istemine ilişkin olduğunu ve faize faiz yürütülmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, idida ve savunmaya, bilirkişi raporlarına ve toplanan kanıtlara nazaran (1.555.385) TL. miktar için itirazın iptaline, kabul edilen bu miktar üzerinden % 15 inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ait istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1 - (...)
2 - Davacı yanca, aynı borç ilişkisinden kaynaklanan (655.080) TL.- lık alacak için daha önce yapılan icra takibinde davalının itirazı üzerine İ.T. Merciince davalının asıl borç miktarı (195.441) TL. olarak belirlenmiş ve bu miktar borç faiziyle birlikte (408.430) TL. olarak ödenerek davalı borcunun (195.441) TL.lık bölümü için borç sona erdirilmiştir.
İ.T. Mercii kararı hakimlik kararı olup mahkemeyi bağlayıcı kesin nitelikte bir karar değildir. Ancak önceki takipte borç miktarı İ.T. Mercii kararı ile (195.441) TL. olarak belirlendiğinde, önceki takip nedeniyle davalının ana (asıl) borcundan (195.441) TL.nın ödendiğinin kabulü gerekir. Bu durumda hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı asıl alacağı (571.483) TL. ve birikmiş temerrüt faizi alacağı (1.392.332) Tl. olarak tesbit edilmiş olduğundan, davacının asıl alacağı (571.483-195.441) = (376.042) TL. sı, birikmiş temerrüt faizi alacağı ise önceki takipteki ödemelerin düşülmesi ile (1.392.332-212.989) = (1.179.343) TL. olmaktadır. Bu hesap şekline göre de, davacının icra takip tarihi itibariyle tüm alacağı (1.555.385) TL. olmakta ve toplam alacak yönünden davacı alacağı değişmemekte ise de, B.K.nun 104/son maddesi hükmü uyarınca tümerrüt faizine faiz yürütülemeyeceğinden, icra takip tarihinden sonrası için sadece (376.042) TL.lık asıl alacak miktarı için temerrüt faizi yürütülmesi gerekirken (1.179.343) TL.'lık birikmiş faiz miktarına da temerrüt faizi yürütülecek şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3 - Kabule göre de, hükme esas alınan bilirkişiler raporunda icra takip tarihi itibariyle temerrüt faiz oranı % 60,5 olarak belirtildiği halde, % 63,8 oranındaki temerrüt faizine hükmedilecek şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.Mahkemece, icra takip tarihi itibariyle temerrüt faizi oranı Merkez Bankası'ndan sorulup tesbit edilerek sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken bu konuda eksik incelemeyle karar verilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (...) belirtilen nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (...) 23.10.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.