 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/6246
K: 1990/6605
T: 16.10.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Yozgat Asliye Hukuk Mahkemesince verilen (...) hükmün temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmiş (...) olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşmeye göre müvekkilinin tonu 2800 TL.dan 20.000 ton şlam kömürü davalıya teslim etmeyi üstlenip 3.488.940 kg.nı teslim ettiğini, bunun 9.769.032. TL. tuttuğunu, ayrıca nakil için 158.970 Tl. masraf yapıp, davalıya 40.000 TL. elden nakit verdiğini, böylece toplam 9.968.002 TL. alacağı doğduğunu, davalının 8.514.000 TL. ödeyip 1.454.000 TL. borcu kaldığını, davalının 25.4.1982 tarihinde çektiği telgraf ile ikinci bir emrine kadar kömür sevkinin durdurulmasını isteyerek akti tek taraflı bozduğunu, sözleşmeye göre bu nedenle 1.500.000 TL. cezai şartı ödemesi gerektiğini öne sürerek, toplam olarak 2.954.001 TL.nın temerrüt tarihinden itibadren yasal faizi ve icra takibine itiraz ettiğinden inkar tazminatıyla davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ve vekili davayı cevap vermemiş, ticari defterlerin yandığını, ibraz edemeyeceklerini bildirmişlerdir.
Mahkemece icra dosyası ve sözleşmeye, faturalara, ihtarnameye, tanık beyanlarına, davacının ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ve tüm dosya içeriğine dayanılıp davacının davalıdan 1.454.002 Tl. alacaklı olduğu sonucuna varılıp bu miktarın ihtarname takdiren 500.000 TL. cezai şartın ve % 15 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı her iki taraf vekili temyiz etmiştir.
1 - Her iki tarafın tacir olması nedeniyle ve T.T.Kanununun 24. maddesi hükmüne göre, tacirler arasındaki cezai şartın fahiş olduğu gerekçesiyle tenkisi mümkün olmadığı halde mahkemece tenkisi cihetine gidilerek hüküm tesisi doğru bulunmadığı gibi, cezai şart alacağının tazminat kabilinden bir alacak olduğu dikkate alınıp cezai şart içinde temerrüt faizine karar vermek gerekirken faize karar verilmemiş olması doğru görülmemiş, davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü gerekmiştir.
2 - Davalının temyizine gelince; davacı iş bu davasında, 158.970 TL'sı nakliye masrafı, 40.000 TL'sı elden verdiği borç ve bakiyesi de kömür bedelinden kalan alacağı olmak üzere toplam olarak 1.454.002 TL'nın davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece yaptılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacının kömür bedelinden alacağının 1.295.000 TL. olduğu anlaşılmış bulunmaktadır. Bilirkişi incelemesi nakliye masrafı alacağı ve nakit olarak verildiği iddia meblağa yönelik olmadığı ve davacı da kömür bedeli dışında talep ettiği iki kalem diğer alacağı hakkında bir delil ikame ve iddiasını ispat etmediği halde, mahkemece bu iki kalem alacağın da tahsiline karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
Bu durumda mahkemece davacıdan nakliye masrafı alacağı ve nakit olarak verdiğini iddia ettiği meblağa ilişkin delilleri sorulmak, varsa toplanıp değelendirildekten sonra bu kalem alacaklar hakkında da müsbet, menfi bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Öte yandan dava genel hükümlere göre açılmış bir tahsil davası olduğu ve bu durumda icra inkar tazminatına karar verilmesi mümkün bulumadığı halde, icra inkar tazminatına karar verilmesi mümkün bulunmadığı halde, sanki İ.İ.K.nun 67. maddesine göre açılmış bir itirazın iptali davası varmışçasına davalının inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş olması da yerinde bulunmamıştır.
Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınmadan yazılı olduğu şekilde davacı, 2 no.lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün mümeyyiz davacı, 2 no.lu bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA, (...) 16.10.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.