 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/6111
K: 1989/3749
T: 05.06.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 1. Ticaret Mahkemesince verilen 7.5.1988 tarih ve 127-334 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, İGM-İş Güvenliği Malzemeleri Sanayi adı altında Ticaret yapmakta olan müvekkilinin "İGM" markasını 9.4.1986 tarihinden geçerli olmak üzere 10 yıl süreyle tescil ettirdiğini ve bu marka ile maskeler, eldivenler vb. ürettiğin ve bir müddet sonra davalının da aynı markayı kullanarak aynı alanda faaliyet gösterdiğini öğrendiğini, bu durumun ihale ve ödemelerde karışıklık yarattığı gibi, davalının standartlara uygun malzeme üretmemesi nedeniyle müvekkilinin zararına neden olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin tescilli markasına yapılan tecavüzün önlenmesine, haksız rekabet nedeniyle (1.000.000) lira manevi tazminatın davalıdan tahsiline ve hüküm özetinin gazete ile ilanına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin "İGM İş Güvenliği Merkezi Müşavirlik ve Mühendislik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi" adı altında 1983 yılında kurulduğunu, yapmış olduğu işin müşavirlik ve mühendislik olup davacının imal ettiği malzemelerle ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin İGM markasını 1983 yılından beri kullandığını ve müvekkilinin kullandığı markanın şekli itibariyle iltibasa yol açmayacağını ve de istenen manevi tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere ve mahkemece yeterli ve inandırıcı 2. Bilirkişi raporuna göre, davacının tescilli markasına davalının tecavüzünün ve bu yolla haksız rekabetinin söz konusu olmadığı sonucuna varılarak, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, kendisi ile aynı alanda faaliyet gösteren davalının kendisine ait "İGM" harflerinden oluşan tescilli markasını mamullerinde kullandığını belirterek haksız rekabetin önlenmesine ve (1.000.000) lira manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece hükme dayanak yapılan 2. bilirkişi raporunda ki gerçeklerle davalının "İGM" harflerini figüre bir resme dönüştürerek kullandığı ve bu durumun iltibasa yol açmayacağı sonucuna varılak davanın reddine karar verilmiştir. Markada önemli unsur "İGM" harfleridir. Her ne kadar bilirkişi raporunda davalının "İGM" harflerini davacı gibi sade şekilde kullanılmadığına işaret edilmiş ise de, dosyada mevcut davalı mamullerine ait ambalaj, broşür, fatura ve sair belgelerde davalının da aynı harfleri ayrıca sade şekilde kullandığı da anlaşılmaktadır. Bu itibarla davalının davacının tescilli markası olan "İGM" harflerini kendi mamullerihnde kullanmasının iltibasa yol açtığının kabulü gerekir. Nitekim yazışmalarda iltibasa dayalı yanlışlıkların da meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Davalı her ne kadar davacı markasındaki harfleri daha önce kendisinin istimal ettiğini ileri sürmüşse de Markalar Kanununun 15/2. maddesine göre bu hususu dava veya karşılık dava yoluyla madde de öngörülen yasal zamanaşımı süresinde ileri sürmediğine göre davalının bu savunması yerinde değildir. Anılan nedenlerle mahkemece davalının, davacının tescilli markasında yer alan "İGM" harflerini kullanmasının iltibasa yol açtığının kabulü ile haksız rekabetin önlenmesine karar vermek gerekirken, bilirkişilerin yerinde görülmeyen mütalaalarına dayanılarak davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına 5.6.1989 tarihinde BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.