 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/6045
K: 1989/3347
T: 01.06.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Elazığ Asliye Hukuk mahkemesince verilen 24.5.1988 tarih ve 462-179 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davalıya ödediği toplam 3.600.000 TL.nın yasal faiziyle birlikte tahsitle ödenmek üzere sözlü olarak davacılara satıp teslim ettiğini, bu satış nedeniyle davalıya toplam 2.600.000 TL. ödeme yapıldığını, mali durumu bozulan davacıların geri kalan borcu ödeyememesi üzerine kamyonu dava dışı Kadir'e sattıklarını ve Kadir'in davacıların bakiye borcunu davalıya ödemeyi üstlendiğini, ancak Kadir'in borcunu ödeyememesi ve davalının icra yoluyla kamyonu bağlatması üzerine tarafların yeni bir anlaşma yaptıklarını, davacıların bu anlaşma üzerine davalıya 1.000.000 TL. daha ödediklerini, ancak davalının kamyonu daha sonra başka bir şahsa satış devrettiğini ileri sürerek, davacıların ifa edilmeyen satış sözleşmesi nedeniyle davalıya ödediği toplam 3.600.000 TL.nın yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, taraflar arasında böyle bir alım-satım ilişkisi bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddianın tanıkla ispat edilemeyeceği, davacının yazılı belge ibraz edemediği gerekçesiyle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Davalı vekili taraflar arasında hiç bir münasebet olmadığını savunmuş ise de, davacılar vekili mahkemeye davacılar tarafından davalı emrine düzenlenmiş bir takım bonolar ibraz etmiş ve bu bonoların bedeli davalıya ödenmek suretiyle geri alındığını ileri sürmüştür.
Bu durumda HUMK.nun 230 vd. maddelerine göre isticvap edilerek mezkür bonoların ve özellikle arkalarında davalı tarafça dava dışı bir bankaya tahsil cirosu yapılmış gözüken iki bononun kendisine verilip verilmediği ve verilmiş ise bono arkasındaki ciro imzalarının kendisine ait olup olmadığı, bonoların davacılara hangi nedenle iade edildiği hususları sorulmalı, gerekirse davacı tarafa yemin teklif etme hakkı da hatırlatılarak hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmayarak davacının yazılı delil ibraz edemediğinden bahisle ve eksik tahkikatla davanın reddi cihetine gidilmesi usule aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarda yazılı nedenlerle hükmün temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA, 1.6.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.