 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/511
K: 1989/2771
T: 03.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 5.5.1987 tarih ve 609-251 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 2.5.1989 gününde taraf avukatları tebligata rağmen gelmediğinden tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin 29.5.1983 tarihli sözleşmeyle davalının inşa ettiği binanın 10 ve 11 numaralı dairelerinin(14.000.000) TL.na davalıdan satın aldığını, dairelerin bedellerinin nakit, bono ve çeklerle ödendiğini, ancak davalının 10 nolu daireyi başka şahsa satarak o şahsa tapusunu devrettiğini, bu surette sözleşmenin yerine getirilmesinin mümkün olmadığını, 10 nolu daire için müvekkilinin bu dairenin ek işleri yapılmak üzere ayrıca davalıya (3.000.000) TL. ödediğini, bu nedenle 10 nolu daire için davalıya toplam (10.000.000) TL. ödediğini, bu dairenin rayiç değerinin (20.000.000) TL.nın üstünde olduğunu, davalının sözleşmeyle üstlendiği sorumluluğunu yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını iddia ederek, fazla ait hakları saklı kalmak üzere uğranılan zarardan şimdilik (5.000.000) TL. maddi tazminat ile, davalıya ödenen (10.000.000) TL.nın ve bu paranın birikmiş faizi olarak hesap edilen (10.371.948) TL. alacak ki toplam (25.371.948) TL.nın ihtarname tebliğ tarihi olan 11.10.1985 tarihinden itibaren % 60 faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkiline 10 nolu taşınmaz bedeli için hiçbir ödeme yapmadığını taraflar arasındaki daire satış sözleşmesinin adi biçimde yapılmış olup resmi şekilde olmadığından geçersiz olduğunu, bu nedenle müvekkilinin aldığını geri vermekle yükümlü olabileceğini, dava konusu daire için verilen bono ve çeklerin vadesinde ödenmemesi ve karşılıksız çıkması üzerine davacının 10 nolu daireyi almaktan vazgeçtiğini ve bu konuda 2.3.1984 tarihli belgenin imzalanarak verildiğini, 10 nolu daire için sözleşmenin taraflarca feshedildiğini, hukuken geçersiz bir sözleşmeden dolayı temerrüt faizi ve tazminat istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, bilirkişi raporlarına ve toplanan kanıtlara nazaran davacının davalıdan satın aldığı daire için ödediği bedeli ve uğradığı zararı istediği ancak bu isteklerinden birisini yasal olarak talep edebileceği ve davacının tercihini zarar yönünden kullandığı, dava konusu dairenin davalı yanca başka şahsa satış tarihi olan 18.3.1985 tarihi itibariyle bu dairenin rayiç değerinin (22.350.000) TL. olarak tesbit edildiği, davacının dava dilekçesinde bildirdiği değerin ise (20.000.000) TL. olduğu, bu dairenin değerinin davacının belirttiği değer esas alınarak mahkemece de (20.000.000) TL. olduğunun kabul edildiği gerekçesiyle istekle bağlı kalınarak (5.000.000) TL.nın dava tarihinden itibaren % 30 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacının diğer talepleri ile ilgili istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
Taraflar arasındaki gayrimenkul satış sözleşmesi adi biçimde yapılmış olup yasanın aradığı şekil satışa uygun değildir. Taraflarca resmi şekle uyulmadan yapılan bu sözleşme geçerli bir sözleşme olmadığından bu sözleşmeye dayanılarak aktin icrası veya tazminat istenemeyip, ancak taraflar verdiklerini geri isteyebilirler.
Bu durumda davacının, adi şekilde düzenlenmiş sözleşmeye dayanarak dava konusu daire için davalıya ödemiş bulunduğu miktarların tesbiti ile belirlenecek bu miktarın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline hükmetmek gerekirken yazılı olduğu şekilde tazminata karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle her iki taraf yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle her iki taraf vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA 3.5.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.