 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/4665
K: 1990/5054
T: 25.06.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaik davadan dolayı İstanbul Asliye 7. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 13.9.1988 tarih ve 386-552 sayılı hükmün temyizen tetkiki tarf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin, davalıya satıp teslim ettiği mal bedeli olarak (200.656.750) İtalyan Lireti alacaklı bulundğunu ileri sürerek, bu miktar İtalyan Liretinin, ilamın infazı sırasındaki Türk parası karşılığının davalıdan tahsiline fatura tarihinden itibaren faize hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, mal bedelinin banka aracılığı ile transfer edildiğini, borcu bulunmadığını ve faizlerin fatura tarihinden yürütülemeyeceğini, zira faturalarda ödemelerin 90 gün sonra yapılacağının kararlaştırıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme; toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davalının satılan malları teslim aldığı ve bedellerini ödemediği BK 83/2'ye göre, borç yabancı para ise ödeme günündeki rayici üzerinden memleket parası ile ödenmesi gerektiği faturalarda düzenleme tarihinden itibaren 90 gün sonra ödeneceği yazılı olduğu için o tarihlerin BK 101 maddesine göre temerrüt tarihi kabul edilmesi icabettiği gerekçesi ile düzenlenen iki adet faturadaki İtalyan Liretinin Türk parası karşılığına göre (30.140.859) lirasına 10.4.1986 tarihinden itibaren (58.218.745) lirasına 29.5.1986 tarihinden itibaren belirlenen değişik oranlarda reeskont faizi uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline karar vermiştir.
Hüküm; taraflarca ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1 - Taraflar arasındaki sözleşmenin İtalyan Lireti şeklindeki yabancı para üzerinden yapıldığı davacının Liret şeklinde düzenleyip gönderdiği faturalara davalının itiraz etmemesinden anlaşılmış bulunmaktadır. BK. 83/2 hükmünce faturada Liret olarak gösterilen alacağın aynen yabancı paranın uygulanması olarak kabul edilip Liret üzerinden tahsil kararı verilmek ve davacı ayrıca temerrüt faizi niteliğinden yine Liret üzerinden davacının ne oranda faiz istediği sorularak davalının isteğe itiraz etmesi halinde Türk bankalarınca Lirete göre uygulanan ortalama faiz miktarı tesbit edilerek o faizin hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde hatalı karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2 - Bozmanın niteliğine göre davalının temyiz itirazarının şimdilik incelenmesine mahal bulunmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bendde yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA 2 nolu bendde belirtilen şekilde davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine mahal olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istekleri halinde temyiz edenlere iadelerine, 25.6.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.