 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/4273
K: 1990/4230
T: 28.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Aydın Asliye 1. Hukuk Mahkemesi)nce verilen 8.3.1989 tarih ve 489-171 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, 19.9.1984 tanzim, 30.5.1985 vade tarihli (1.450.000) liralık bono nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, HUMK.nun 409/5. maddesi uyarınca ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsizlik bırakıldığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, 5.1.1989 günlü oturumda, duruşmanın 8.3.1989 günlü saat 9'a bırakılmasına karar verilerek duruşma ertelenmiş, 8.3.1989 günlü oturumda ise "Belli gün ve saatte oturumun açıldığı" tutanağa yazıldıktan sonra davacı vekilinin gelmemesi, davalı vekilinin de davayı takip etmeyeceğinin belirtmesi üzerine mahkemece davanın HUMK.nun 409/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hukuk ve Ticaret Mahkemesi Yazı İşleri Talimatının 27. maddesine göre görülecek davalar için sırasıyla okunaklı şekilde tarafların vekillerinin isimleri ve muhakeme saati yazılmak suretiyle bir liste tanzim edilmesi öngörüldüğü gibi, duruşma günleri defterinde de her dava için duruşma gün ve saati tayin edilmesi gerekli görülmüştür.
Dosyada bulunan ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilen 8.3.1989 gününde Asliye Hukuk Mahkemesince 45 dava dosyası için duruşma saati olarak sadece (09.00) tesbit edilmiş olup her dosya için başka saat belirlenmemiştir. Davacı vekilinin talebi üzerine hakim imzasını taşıyan tutanakla davanın 9.30'da görüldüğü, vekilin ise 9.40'da duruşmaya geldiği belirlenmiştir. Duruşma tutanağında belirtilen saatte celsenin açıldığı yazılı olmasına rağmen hakimin imzasını taşıyan tutanakla ise celsenin 9.30'da yapıldığı, böylece tutanakla duruşma tutanağı arasında çelişki yaratılmış bulunmaktadır.
Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Yazı İşleri Talimatının 24 ve 27. maddeleri ve HUMK.nun usul ekonomisi sağlanmasını öngören 77. madde hükmü karşısında mahkemenin 45 dosya için değişik saatler belirleyerek duruşmalara devam etmek, böylelikle tarafların ve vekillerinin usul hükümlerine riayet edip etmediklerinin denetimini mümkün kılmak yerine bütün celseler için tek saat belirleyerek yaratılan bu belirsizlik nedeniyle davanın taraflardan birinin aleyhine bir sonucun yaratılması ve davaların duruşmaları aynı saate konulduğuna göre bu davaların hepsinin duruşmalarının bitmesi muhtemel veya mümkün olan en son saat beklenerek, davaların ondan sonra müracaata bırakılıp bırakılmayacağı düşünülmesi gerekirken, ilk dosyaların celselerinin açıldığı saatte dava konusu dosyanın HUMK.nun 409/5. madde uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesi usule ve değinilen Yazı İşleri Talimatına aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.5.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.