Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/3798
K: 1990/7251
T: 13.11.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Tire Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 24.10.1988 tarih ve 419 - 362 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı M. vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.11.1990 gününde taraf vekilleri tebligata rağmen gelmediklerindentetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin evvelce birlikte çalıştığı eniştesi davalı M.'nin emrine zaman zaman hatır bonoları imzaladığını ve bunları kırdırıp kredi temin eden M.'nin her defasında bonoları vadelerinde ödediğini, davacının ayrı iş kurması üzerine kırılan davalı M.'nin kendisini lehdar ve davacıyı keşidece olarak gösteren biri (6.000.000) TL. değeri (6.500.000) TL. bedelli iki bonoyu iş ortağı olan diğer davalıya ciro ettiğini, bu bonolar sahte olmakla birlikte imzaların davacıya ait olması ihtimalinde dahi evvelce hatır için verilmiş bonolar olabileceğini, davacının borçlu olmadığını bilen diğer davalı S.'nin bonoları kötüniyetle iktisap ettiğini ileri sürerek mezkur bonoların iptaline ve % 15 nispetinde tazminatın () tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı m. vekili iddiaların doğru olmadığını, müvekkili ile davacı arasındaki iş ortaklığının tasfiyesi nedeniyle müvekkiline borçlu kalan davacının bonoları bu amaçla imzaladığını savunmuştur.
Diğer davalı S. vekili davacı -keşidece ile davalı- lehdar M. arasındaki şahsi def'ilerin bonoları iyiniyetle ve ciro suretiyle edinen müvekkiline karşı ileri sürelemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece dava konusu bonolardaki keşideci imzalarının bunların kendisine aidiyetini inkar eden davacıya ait olmadığının uzman bilirkişi kurulu raporuyla saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
() 9.11.1988 gün ve 3494 sayılı kanunla İİK'nun 72. maddesinin 5. fıkrası değiştirilerek tazminatın asgari tutarı % 40 olarak belirlenmiştir.
Hüküm davalı M. vekilince temyiz edilmiştir.
1 - Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu sahteliği ileri sürülen münker imzalar ile medar-ı tatbik imzalar arasındaki benzerlik ve ayrılıkları yeterli açıklıkta ortaya koymaktan uzaktır. Bu durumda Adli Tıp kurumu Grafoloji İhtisas Kurulu uzmanlarına bilirkişi incelemesi yaptırılarak imzaların grafometrik metodlarla mukayese ettirilmesi ve büyütülmüş fotoğrafları da eklenmek suretiyle sağlıklı bir temyiz denetimine imkan verecek nitelikte bir bilirkişi raporu alınması, hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesisi isabetsiz olup hükmün bozulması icap etmiştir.
2 - Dava konusu bonolar davalı hamil S. tarafından icra takibine konulmuş ise de davacının yetki itirazı üzerine icra hakimliğince takibi yapan icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmiş, davalı S. yetkili icra dairesinde takibe devam etmeyip noter ihtarnamesiyle bonoların ödenmesini talep etmiş, davacı bunun üzerine açtığı menfi tespit davasının talep neticesi bölümünde "bonolar icraya verilecek olursa davalıların % 15 den az olmamak üzere haksız takip tazminatına mahkum edilmesini" istemiştir. İİK'nun 72/f.IV. maddesi hükmünde menfi tespit davasını kazanan borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi (diğer şartlar meyanında) davacının talebine bağlı tutulmasına, davacı bu talebini davalıların bonoları yeniden takibe koyması şartına bağlamış olmasına ve davadan sonra bonoların yeniden takibe konulduğu iddia ve ispat edilememesine göre davacı yararına tazminata hükmedilmemesi lazım gelirken aksine hüküm tesisi kabul şekline göre de isabetsiz olduğundan hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
 
SONUÇ : Yukarıdaki bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı M. yararına bozulmasına, davalı vekili temyiz duruşmasına gelmediğinden vekillik ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 13.11.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini