 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/3790
K: 1990/3845
T: 14.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Boğazlıyan 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 31.3.1989 tarih ve 239-102 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı Hacı Ali vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalılardan Hacı Ali'nin kredi borçlusu, diğerlerinin de kefil bulundukları taahütnameler gereğince kullandırılan kredinin ödenmediği gibi (555.894) TL üzerinden yapılan icra takibine de itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatına mahkum edilmelerini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme; toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davalılardan Hacı Ali Dicle hakkındaki davanın kabulüne ve onun itirazının iptaline, kredi taahhütnameleri tek taraflı bir icabı ifade ettiğinden ve bankanın taahhüdünü içermediğinden yasanın aradığı anlamda bir kredi sözleşmesinin oluşmasının söz konusu olmadığı bu nedenle asıl borçul dışındaki diğer davalıların kefil sıfatıyla sorumlu olamayacakları gerekçesi ile onlar hakkındaki davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm davacı vekili ile davalılardan Hacı Ali vekilince temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre mümeyyiz davalının temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Davacı bankanın temyizine gelince, kredi taahhütnamelerinde bankanın da gösterilen limit dahilinde kredi vermeyi yüklenmiş ve bilfiil de vermiş olmakla akit tekemmül etmiştir. BK: 484. maddesi hükmünce kefaletin sıhhati tahriri şekle riayet etmeye ve kefilin mesul olacağı muayyen bir miktar iraesine mütevakkıftır. Düzenlenen kredi taahhütnamelerinde kefillerin imzaları bulunduğundan ve kefaletnamelerde limit miktar gösterilmek suretiyle kefillerin sorumlu olacakları miktarlar dahi belirlenmiş olduğundan kefillerin sorumlulukları doğmuştur. Bu durumda mahkemece, kefillerin sorumlu olacakları miktarların bilirkişi marifetiyle tesbit edilerek sonucuna göre kefiller hakkında bir karar verilmek gerekirken onlar hakkındaki davanın sözleşmenin oluşmadığından bahisle reddi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerden mümeyyiz davalının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün davalı Haci Ali hakkında (ONANMASINA); (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 14.5.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.